İşsizlikte tüm dünyadan öndeyiz
Aslında biz çalışkanız örneğiz
Hazır değil kazanmayı severiz
Naden hazır yiyen bir millet olduk?
Tembel değil çalışmayı seveniz
Neyimiz eksikki biz üretmeyiz
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Harika bir şiir okudum.şiir kurtuluştur,şiir çaredir
şiir ruhen yücelmektir ve şiir deşarz olmaktır.Selamlar. Kaleminiz daim olsun.
ATAMAN ERTUĞRUL
bugünlerde çokça söylenen bir laf var,kendi büyüklüğümüzün farkında değiliz.dünya bize kendimizin baktığından çok farklı bakıyor..sanırım yerli yerinde..
kendi gücümüzü bilelim,kendimize güvenelim..
herşeyi herkesi eleştiren kendi ülkesini aşağılayan eserlere inat,hem büyültmüş,hem kulağından çekmişsin üstadım.kalemin daim olsun.çok iyi..
buna layık mışız usta toplumlar layıkıyla yaşar...bu dizelerinize bütün insanlarımız katılır katılmasına da.. ya sonra aynen devam... tebrikler..
Aynı dertleri dert edinen kardeşim. Sorularının o kadar çok cevabı var ki:
1-Taklitci olduk
2-Tarihimizden ve kökümüzden koptuk
3-At binicisine göre kişner. Bizim idarecilerimiz bize uygun olmadı
4-Herşey ters duruyor.
Bu kadarı benden..Sizi bütün yüreğimle tebrik ediyor selam, sevgi ve saygılar sunuyorum.
Seyfeddin Karahocagil
Hazır yiyen derken? Kasıt şumu..?
Yan gelip yat ayvayı tat!
Ekmek elden su gölden!
Küstahlık..
Bilirizki boş gezenin aklı çok olur.
Buna yorum bile yapılmıyor Üstad... Allah halimize bakıp acır inşallah.. Saygılar.
birilerinin işine nasıl geliyorsa öyle alıştırıyorlar,uyandırmadan caktırmadan hemde!!
mesaj güzeldi kaleminiz daim olsun
saygılar
gurbetten sılaya
selam ve dua ile...
Sevgili üstadım,
Ülkemizin bir yarasına parmak basmışsınız.bana görede yerden göğe kadar haklısınız ve çözüm yeride meclis ve aile.Meclis üzerinde çok durmalıyız.kurtuluş savaşındaki meclis ruhunu yakalayacak dürüst insanlara ihtişyacımız var.meclis millet için olmalı,millet meclis için değil.selam ve sevgilerimle.
uzunca zamandır zaten öyle bir millet değil miyiz?
Doğruluğu hiç kimseye vermeyiz
Sırası gelince laf ebesiyiz
Herkes aya çıkar biz neredeyiz
Hep arkadan koşan bir millet olduk
Zaten en büyük hatalardan biride bu kendimiz ölçmeden karşıdakini yargılamamız. Çok özenli emek verilmiş çaılışmanızı kutluyorum.
Menfaatler uğruna, ülkeye aşılanmaya çalışılan sadaka kültürünün yerleştirilmesinin, en büyük etkenlerden birisi olduğunu düşünüyorum Mustafa Bey, çok güzel ve anlamlıydı, Kutlarım, sevgilerimle esen kalın! (10on)
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta