Neden Geldin? Şiiri - Kenan Tortum

Karanlığa alışmış gözlerim, bir kapı gıcırtısıyla irkildi
baktım ki sen gelmişin
Işık saçarken zindanima
bir heyecan kapladı yureğimi
bir an öylece kala kaldım
ellerim ile gözlerimi perdeleyerek anlamaya çalıştım
senmisin diye
Hangi ışık bukadar ihtişamlı olabilirdi ki?
ve anladım ki sensin
evet sen
sonra bir titreme geldi birden
ve korktum
yine gidersin diye
ayağa kalkmak ne mümkün
sadece uzattım ellerimi
ulaşamadım parlaklığına
çekmekte istemedim ellerimi
çünki öylesine hasretim ki varlığına
tutmak istedim, direndim, ama olmadı

yine o korkulu gıcırtı
kapanıyordu kapı yavaş yavaş
dökülü verdi gözlerimden sebepsizce yaş
pekiya neden?
neden bu gelişin?
neden bu gidişin?

şimdi söyle..
hangi ceza bundan ağir gelir?
hangi acı bu acıya denk gelir?
yok.!
hayır.!
anlayamıyorum..
peki ya nedennn?

keşke bıraksaydın zifiri karanlıklarıma.
yada tutsaydın sana uzanan ellerimi!

gözlerinde aşka dair ışıltılar yok tu eskisi gibi

evet.
haklısın.
belkide bütün suçlu benim.
belkide ölmemi istedin.
yada ölümden beter acılarıma terk ettin.
boşversene sen..
mutlu ol istersen.
gördün ya halimi
şimdi ölmekten de beterim.
kapandı kapı.
tekrar büründüm yalnızlık kokan karanlığa.

ne gelir elden?

işte o an..
hiç arzulamamıştım ölümü o an ki kadar.
ölemedim..
olmadı..
bu nasıl bir beddua desem bilemedim.
ama yok.!
sen beddua etmezsin bana
okadarda degil.
ne bilim,
kaderr..
bir bakış uğruna ne canlar yandı
umutları ölen ölene..
tabiplerin çaresiz kaldığı bir durum
aşıkların gözükapalı yürüdüğü podyum
kırmızı halı yerine cam kırıkları dolu yerde
sevene gül yaprağının narinliğinden farksız bastığın cam kırıklarının acısı
kimin umrunda ki zaten sevdiğine ulaşmak için yüzgöz olduğun acılar
hedefe ulaşana kadar
"kor" sun, acısız sın, aşk harici duygusuz, ve uykusuz ..
ne farkeder ki hepsini saysan
her bir acı bal şerbet gelir
karşındaki yüce dağlar engel yerine tepe gibidir

ahh o gözler
ceylanları kıskandıran o güzel gözler
gözlerini görmeme vesile olan, bendeki kimi zaman kurak, kimi zaman yaşlı, suskun, titrek gözler..
ölunce; bir kez dahi seni görmenin mutluluğuyla ilk çürüyüp toprak olacak bendeki o bahtsız gözler.
heyecan dolu günlerden kimsesiz bir mezara
onca yolun ucu senle güzelleşen gül bahçelerinden sahipsiz mezar olan kara toprağa
sıradanlaşmış bir hayata bir şehre bir sokağa anlam katan varoluşun vardı ya zamaninda
Şimdi sen yoksun diye yıkık viraneden başka bir şey değil
binalar sokaklar ve koskoca şehir
güneş misali ışığınıda alıp gittin
kara bulutlar geziyor koskoca şehrin tepelerinde
gökkuşağına hasret kaldı sılam
güller bitap düştü açmaya derman bulamadı
bir ben değilim perişan olan
bir ben değilim karanlığa boğulan
bir hayalim vardı benim sonsuzluk için
ve hâla hayalim, ebediyyete and içtim
senin için anlamsız bir vaad belkide
neyse boşver
sen göreceğini gördün
edeceğini ettin
zehirli bir kaç söz
ve görmek istediğin perişanlığım. Dahası boğuldugum, zifiri karanlıgım.
ne oldu Şimdi
mutlumusun
ne gecti eline
değiştiremedikten sonra dünleri
sende bir damla gözyaşı
ve bende iki damla gözyası
ve yeryüzü sırılsıklam
geçmiş onca yılın ardından
küllerinden doğan ne varsa ruzgara, karanlığa esir oldu.
şimdi sonsuza hasretim eskisindende beter
birkaç damla gözyaşı elbet birgun HAK katında mükafat eder
ölecek gibiyim şimdi
her şey gözümün önünde
renk renk
her açıdan
saf bir şekilde
katıksız..

sebepsizce bir tebessüm
sanki uçuyorum
o sonsuzluğa
anılarım film şeridi gibi geçiyor gözlerimden
el uzatıp düzeltesim geliyor bazen
nafile
geçip gidiyor sessizce
bu suskunluk
sessizlik
sanki vakit geldi diyor
toprakla bütünleşme vakti
elveda
elveda kuş sesleri
elveda rüzgar
elveda
her gün bir umutla beklediğim sokak
elveda ahiretliğim
elveda
hakettiğinden fazla olsun sana kalan mutluluklar
ben acıları kederleri yüklenerek gidiyorum
sana kalmasın diye
ha olurya
belki bir gün bulursun karanlık, ıssız ve sahipsiz mezarımı
belki belki gelirsin
o vakit..
neyse.
bekleyeceğim yinede
ölümden sonraki gelecekte..
günahlarım omuzlarıma kat kat yüklensede
bir rahmet vadisinden geçmektir ümidim seninle.
hasret kokulu, ceylan bakışlımm.