NEDEN GELDİM DÜNYAYA?
Hayat sonu hüzünle biten bir masal gibi,
Bir varmış bir yokmuş!
Cinler değil
Kimler cirit atarmış içinde.
Dövermiş, sövermiş;
Ağlarmış, gülermiş;
Severmiş sevilirmiş.
* * *
Ev sahibine geç,
Kiracıya çok çabuk
İşçiye geç
Patrona çabuk
Gelirmiş aybaşı.
Oysa tamamen duygusal bir durum bu.
Patronun da işçinin de kolundaki saatleri
Aynı işler aynı zaman içinde.
Mahpusa bitmez gibi görünür yıllar
Ama sevdiğinden ayrılacaksa insan
Şaha kalkar saatlerin akrebi yelkovanı.
Babamın cenazesine giderken Denizli’den
Bindiğim otobüs, kânı hızında gidiyor du sanki.
* * * *
Bazen gayrı ihtiyarı gök yüzüne bakıp
-“Öldürecektin neden yarattın
Yarattınsa neden öldürüyorsun” diyesim geliyor.
Trübünden maç izler gibi
İnsan hallerini seyretmek
Çok mu mutlu ediyor seni?
Roma’da köleler bir birini öldürürken arenada
Köleleri kölelerle yada vahşi hayvanlar ile karşı karşıya getirip
Şehitlerin cenaze törenlerinde eğlence yapıp,
Savaştırırken müktedirler
Milattan önce ikiyüzaltmışdört yıllarında
Sen bunları seyrederken sızlamıyor muydu yüreğin.
Yoksa muktedirler gibi
Sen de mi alkışlıyordun diğerini öldüren köleyi?
Nereye kadar bu oyun,
Nereye kadar bu seyir?
“Her canlı ölümü tadacaktır” yazıyor yeşil çuha üzerinde.
Bu malümün ilanından başka bir şey değil ki
Benim sorum neden geldim dünyaya?
Bu sonuca gitmek için bu kadar yolu yürümek niye?
Kayıt Tarihi : 14.4.2016 14:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ağabeyimi 08,04,2016 tarihinde kanser hastalığından kaybettim.68 Yaşında ki erken ölümün sarsıntısı biraz etkili olmuştur bu şiirimde.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!