Niçin fanilere sundum kalbimi
Niçin başkalarını sevdim bilmem ki
Senin dostların dururken ya rab
Niçin başkalarını sevdim bilmem ki
Fani sevgilerle tatminsiz kaldım
Ne sevmekten bir haz duydum
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
En çok O'nu sevmek koşuluyla yaratılanları sevmekte beis yok.Doğal olanı bu dediğiniz gibi.
Teşekkür ederim kıymetli değerlendirmeniz için.
"EĞER KALB-İ İNSANIN GENİŞLİĞİ ŞU KAİNAT KADAR OLSAYDI BİLE, YİNE DE O RAHMANIN SAYISIZI İHSANATINA MUKABİL, ONA KARŞI MİNNET VE MUHABBETLE DOLMASI İKTİZA EDERDİ." -Kelam-ı kibar-
Alim ve arifler bu mealde sözler sarf etmişlerse de, Allah-c.c- kalb-i insanı kendisine muhip olacak özellikte olan varlıkları hak etikleri kadar sevebilecek bir hasiyette yaratmıştır. Yani, kalpler, en çok Allah'ı sevmekle mükellef olsalar da ve ancak o sevgi ile itminan bulsalar da, başka meşru muhipleri de dereceleri ve kıymetleri nispetinde sevebilir. Yeter ki, Fanileri Baki-i hakiki yerine koymasın.
Hayırlı sınavlar.
En çok O'nu sevmek koşuluyla yaratılanları sevmekte beis yok.Doğal olanı bu dediğiniz gibi.
Teşekkür ederim kıymetli değerlendirmeniz için.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta