Evler döşemekti bendeki tasa,
Yaptım, ettim, nöbet mezara geldi.
Yeter bana, üç beş arşın bez olsa;
Beklenmedik mallar pazara geldi.
Penceremde bir gün günlerden bir gün:
Yeryüzünde yalnız benim serseri,
Yeryüzünde yalnız ben derbederim.
Herkesin dünyada varsa bir yeri,
Ben de bütün dünya benimdir derim.
Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı,
Vatanimda sular akar basibos;
Herkes birbirini kakar, basibos.
Bozkirlardan topal bir tren gecer;
Cocuk, merkep, öküz bakar, basibos.
Camiler serbest ama bütün yolları yasak;
Onlar meydana hakim,bizse camide tutsak...
1974
BEN, kimsesiz seyyahı, meçhuller caddesinin...
BEN, yankısından kaçan çocuk kendi sesinin...
BEN, sırtında taşıyan işlenmedik günahı;
Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı...
BEN, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların;
BEN tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların...
Bu akşam o kadar durgun ki sular
Gömül benim gibi kedere diyor.
İçimde maziden kalma duygular
Ağla geri gelmez günlere diyor.
Ey gönül, gidenden ümidini kes!
Ruhuma bir kefen bezi yeter de;
Yetmez aç nefsime sırma ve ipek.
Çare yok yüzünden düştüğüm derde,
Yesem de toprakla karışık kepek.
Güneşle bir tutsam girmez hizaya,
Oyuncak kırılır, haydi, ya insan,
Nasıl parçalanır, nasıl bölünür?
Söylerler, mezara kulak dayasan;
Bir daha ölmemek için ölünür.
Çekilmez akılda bu kadar sancı;
Ölüm güzel şey budur perde ardından haber
Hiç güzel olmasaydı ölürmüydü peygamber
Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var;
Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var
Üstada yorum yapmak bile yürek işi rahmet ve minnetle
Rahmet olsun şiirlerin geleceğe ışık olsun
Adam gibi adam