Değerli Dostlar.
Bence Mehdi ve Müceddid beklemenin ve aramanın bir manası yok.
Her insan Hz. Adem’in (as.) evladı,
her Müslüman Hz. Muhammed Mustafa’nın (Asv.) ümmeti olması hasebi ile
irşad ve tebliğde, hakkı kabul ve tavsiye, münkeri red ve nehy’i ile vazifelidir.
Aydın olmak:
KARANLIĞA KÜFRETMEK DEĞİL,
KARANLIKTAN KURTULMA ADINA BİR MUM YAKMAK
VEYA KARANLIĞA KARŞI MUM OLUP YANMA AZİM, KARARLILIK VE FEDAKÂRLIĞINI GÖSTERME CESARETİNE SAHİP OLMAKTIR.
Aydın olmak;
Bağnazlığın kimseye kazandıracağı bir şey yoktur.
Aynı coğrafyada yaşayarak,
aynı kaderi paylaşan kardeş milletlerden!
Biri diğerinin,
Düşünmek lazım!
Amma doğru düşünmek,
Neyi ne zaman düşünmek,
Neyin ne zaman, ne kadar, niçin düşünülmesi gerektiği bilinmeden düşünülen şeyler insana dertten başka bir şey kazandırmadığı gibi umutsuzluğa düşürmekten başka neye yarar ki!
İnsanoğlu Ay’a, Mars’a, Venüs’e vs. gezegenlere gitse de;
Biyolojik yaşam şartlarına uygun dünya gibi bir gezegen henüz ufukta görünmüyor.
Fakat geçenlerde teknoloji haberlerinde, kendisini onaran robot icat edildi diye bir haber okudum.
Kendisini düşünen,
Peygamber; hayata anlam kazandırıp, yaşamı yaşanmaya değer kılan, Allah ile kul, baki ile fani, cennet ile cehennem,
hayvaniyet ile insaniyet gibi zıtlıklar arasındaki farkı insana ve insanlığa gösterip;
Doğruların tercihinde, önder, örnek, mürebbi ve muallim olarak gönderilmiş olup, doğal bir his olan din ihtiyacına;
TEVHİD, RİSALET, UBUDİYET, HAŞİR VE ADALET aşısı yaparak, hayatın saadeti ebediye meyvesi vermesini sağlayan insanlık bahçesinin nurani bahçıvanıdır.
Sevgiyi yaratana vefasızlık ettiğinden, kendisi gibi bir bencile gönül verip karşılığını bulamayacağı endişesi ile
sevgiden mahrum yaşamaya razı olup sevmekten korkuyor.
KORKUYOR
İnsan, niçin yaratıldığını düşünmediğinden, nasıl yaşayacağını bilemediği için, yaşamaktan korkuyor.
İnsanı düşünüyorum,
İnsanları ve davranışlarını gözlüyorum.
His ve duygularımı keşfetmeye,
Sevginin adını koymaya, sınırlarını çizmeye çalışıyorum.
Mutluluk imandadır, gerisi koca yalan,
Dünya aşkı değimli, kulu hüsrana salan.
Gönül çalabın tahtı, Çalap gönüle baktı,
İki cihan bedbahtı, bir gönül yıktı isen,
Ey Rahmanın hediyesi, rahmet ve ğufran sofrası,
Aydınlattın ufkumuzu, Ramazan cennet sofası.
Açıldı firdevs bağına, oruçtutan mü-minlere,
Ucu taa sidreye varan, kullara Kur’an kapısı.
Yine geldi veda vakti, içimizde hasretin var,
Hislerime tercüman olan bir uslup tebrikler
Efendim bu güzel hafta için çok güzel dizeler tebrikler elinize yüreğinize sağlık
Evet Necdet bey Çok doğru Tebrikler