Hala!
Ne zaman adını ansam,
Burnumdan başlayan ince bir sızı,
Kalbime saplanıp kalıyor.
Bir hüzün dalgasıdır,
Sarıyor dört bir yanımı.
Serseri gönlüm,
Takılı kalmış gözlerine,
Gitmiyor ki hayalin benden öte.
Ayrılık girdabına takılıp kalırsa insan
Ayrıldığının yoluna bakar dururmuş.
Ben de yollarına bakıyorum,
Acılar içinde.
Nerdesin,
Nasılsın,
Mutlu musun?
Ellerini tutan bir el
Gözlerine bakan bir çift göz
Tenine değen bir ten
Saçlarını öpüp koklayan
Bir aşığın var mı?
Diye sormaktan alıkoyamıyorum,
Kendimi.
Hala!
Ne zaman adını ansam
İstanbul oluyor koca bir sahra,
Sen orta yerinde vaha
Ben susuz bıraktığın
Kum fırtınaların da
Yolunu kaybetmiş
Bahtsız bedevi,
Sana ağlıyorum
İstanbul da bana ağlıyor,
Gözyaşlarım sel olup aksa da
Yedi tepelerinden,
Çare olmuyor susuzluğuma.
Bir kere silinmiş dudaklarından adım,
Neye yarar ki ağıtlar
Ölü bir bedene can verirler mi?
08.08.10 Aliağa
Kayıt Tarihi : 8.8.2010 23:34:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Ata](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/08/ne-zaman-adini-ansam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!