Tam ne zaman olduğunu hatırlamıyorum
Ta en eskiden, çocukluğumdan biliyorum
Kahramanlık filmleri seyrederken
Tarihi olayları kitaplarda okurken
Devasa güçlü ülkülerden söz ederken
Bir gün bizlerde böyle olur muyuz diyordum
Büyüklerimin konuşmalarını dinliyordum
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tebrikler
aynen öyle.. batının batıl dünya nizamının müslümanlar üzerinde hakim olması için, yıllarca canla başla çalıştılar.
çok acı... müslümanlar ne zaman ki gerçek islamla tanışırlar, işte o zaman nehirler mecrasından akmaya başlar. kutladım....
beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, tam puan + ant.
selamlarımla
bir kirik dongunun disleri
kutlarim
namik cem
Değerlerimizi baz alarak, düşüncelerinizi büyük bir emek vererek dökmüşsünüz satırlara...Duyarlı yüreğiniz ve emeğiniz için teşekkür ediyor, candan kutluyorum...
Güşündüren, uyandıran kalem, teşekkürler.
Hele birde Müslüman ne demek onu kavrayabilsek, yaşayabilsek. Kur' anı okusak anlamını günümüze göre yorumlaya bilsek. İnanıyorum o zaman dağılır, şairin gönül göğünden, kara bulutlar.
Saygım sevgim ile sevgili ağabeyim.
Sevgili Kardeşim Sayın: Mehmet Çoban,
Okunması ve üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereke ders veren muhteşem bir şiirin altına imza atmışsınız.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu şiirinize Tekirdağ'dan Üçüncü tam puan geliyor.
Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimle birlikte sayfanıza geldim. Kaleminiz her daim kudretli, ilhamınız eksilmesin diyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. - ^^TEKİRDAĞ.^'^
Üzerinde bir baskı (ya da başkalarının gücünü) hissedenler dünyanın heryerinde aynı tepkiyi doğurur, gösterir. Sadece bugünlerde tanık olduğumuz gibi müslüman toplumlarda değil, bu dünyada ki bütün toplumlar için böyledir. Bunun en güzel örneğini de ulusal kurtuluş savaşı ile biz verdik.
Çocukluğumda sömürgeleşme nedeniyle sadece 3-5 ayrı renkle gösterilen Afrika siyasi haritası bugün Sümerbank basmasından daha da renkli değil mi.. Ya da Güney Amerika ...
Nasır, Mısır da Kral Faruk saltanatına son verdikten sonra ilk iş olarak üretim araçları ile ilgili yaygın bir devletleştirme politikası uyguladı. Ama aradan geçen elli yıl, Mısır'ı o günlerde olduğundan çok daha bağımlı hale getirdi. Yani Araplar biraz fazla teslimiyetçi gibi gözüküyor. Ama değişen dünya ve kimilerimizin sevmediği globalleşme onlarda da bazı rüzgarları başka yönlerden estiriyor.
Sayın Mehmet Çoban, emeğinizi ve çalışmanızı kutluyorum...
Yıllarca bekledim
Belki bir ses yükselir dedim
Batıya, batının uşaklığına karşı özgürleşmek için
Begeniyle okudum
Elleri Amerika’yı, Avrupa’yı alkışlamak işinde
Dillerinde pelesenk, Müslümanlığı bıraktık aydınlandık batının izinde.
*********************************************************************
Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız.
Âyâ, Avrupa’nın size ettikleri hadsiz zulüm ve
adâvetten sonra, hangi akılla onların sefahet ve
bâtıl efkârlarına ittibâ edip emniyet ediyorsunuz?
Yok, yok! Sefihâne taklit edenler, ittibâ değil, belki
şuursuz olarak onların safına iltihak edip kendi
kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz.
Âgâh olunuz ki, siz ahlâksızcasına ittibâ ettikçe,
hamiyet dâvâsında yalancılık ediyorsunuz. Çünkü
şu surette ittibâınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır
ve millete bir istihzâdır.
SÖZ SULTANLARI BÖYLE DEMİŞ..
***********************************************************
Tesbitler güzel..Tebriklerimi sunarım..
Saygılar..
Bedri Tahir Adaklı
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta