İçimi saran endamın beni rehavete düşürüyor ; bir mayın tarlalarında firar gezerken, bir de sana aşık olup aşkımı gömerken düştüm rehavetin kuyusuna.
Yusuf kadar şanslı değilim . Ne kervanlar suya hasret develer geçti üstümden . Sesimi duyan çöl tilkileri imdat çığlıklarıma eşlik ediyordu tiz şarkıları ile...
Secde ediyordu güneşe ay çiçekleri , yanı başında göller. Kuyuda dahi abiste kalacak kadar bahtsız , abiste güneşi görecek kadar mecnun, hayali günebakanların boynunu büktüğüne üzülecek kadar duygusal...
Sense günebakanları koparıp sevdiğine götürecek kadar gaddar...
Kiminin kaderi har , kiminin ki dardır
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta