Bir vakt-i sûzandır ki
Kalem bile nâr olur.
Bir dem-i nâlândır ki
Kelâm bile zâr olur.
Der ihfâda yangın var.
Dîl âteş, püryân olur.
Yıkıldı dört bir duvar.
Cân, cânân giryân olur.
Ger Hakkın tilmiziysen,
Yâr, hâre perde olur.
Derd ile pişmediysen,
Netice mürde olur.
Kor yağsa da semâdan,
Ötede ziynet olur.
Kuvvet alan imandan,
Semender tiynet olur.
Hakka pervâne olan,
Yana yana gül olur.
Nefse divâne olan,
Yûnûs gibin kül olur.
Ocak 2016
Sûzan: Yakıcı, ateşli
Nâr: Ateş
Dem-i nalan: İnilti mevsimi, inilti zamanı
Zâr: İnleyen, zayıf dermânsız
İhfa: İç, gönül
Dîl: Gönül, kalp
Püryan: Kebap olmuş, yanmış
Giryân: Ağlayan
Ger: Eğer
Tilmiz: Öğrenci, çırak
Har: Ateş
Mürde: Ölü, cansız
Semender tıynet: Ateşte yanmayan efsanevi bir ejdarha gibi olan
Pervane: Ateşe gelen ve onun etrafında dönerken yanan küçük kelebek
Kayıt Tarihi : 3.3.2021 09:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!