Ne körmüşüm göre göre ağladığım zaman,
Ne yalanmış bu dünya,
Bu ne kasvettir her yanı kaplayan,
Nasıl bir ziyan!
Kara bir örtü her daim uçuşan.
Uçurtmaları yaktılar sustu gökyüzü
Kapandı kainat durdu kaçışanlar.
Ağlayamam artık yaşım yok
Çürüttü sinemi mızrağı saplayanlar
Bilmem nedendir çeviremem başım,
Kapanmaz kulaklarım
Çok mu geldi bu serzeniş, bu haykırışım?
Göremediğim bahardan sonra, yaz mı geldi?
Yine mi şahlanmış bakışlarım?
Yaramı saramamış yaralılar
Tabutumda bekleyememiş ecdatlar
Devrilsin bu gövdem, yine diktir benim başım.
Kelebeklere anlatırım sızımı,
Ağlayamamış bebeklere belki
Anlaşılamamış gerçeklere dökerim yine sırrımı
Sağım bellidir, soldan aldım hançeri
Bariz; katliyamdır gözlerimin her seli,
Ben kalırım bir tek o bedende serseri
Süpürür cihanın ferdi o melul yaramı
Ne eser kalır külden, biter cephanem külli.
Kılıcı kınımdan çıkarmadan vurdular,
Yazık ettiler bir cevheri ezip yaktılar
Kilitli kapılarım yok, yollarımı diyarımı,
Benden de öte bir benliği çaldılar
Tanda uçursun o rüzgar saçımı
Çok uzun yolum var bekle ki bitsin!
O hüzün, yalnızlık bende mi bitsin?
İşgaldeki bağrımı, yanık ahımı
Sende bir avuç kumla sakla ki dinsin.
Kayıt Tarihi : 24.1.2009 23:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)