Kibirlenip, toprağın üzerinde gaflete yüzen,
Canı çıkarken azapla, ne kadar da aciz..!
Bedene istediğini giydirip, umursamaz gezen,
Beyaz kefene sarılırken, ne kadar da aciz..!
İstediği yere, istediği gibi pervasız giden beşer,
Dört kollunun üzerinde, ne kadar da aciz..!
Tanımadığı birileri, kazma kürek mezarını eşer,
Kapanmayan çenesi sükut, ne kadar da aciz..!
Öfkeden kudurup, tehditler savuran kişi,
Bir tahta kafese tıkılırken, ne kadar da aciz..!
Üzerine toprak dolarken, anlar ki bitmiştir işi,
Sevdikleri çekip giderken, ne kadar da aciz..!
Helal yol varken, haramla zai olan niceler ,
Bir fatihaya muhtaç olur, ne kadar da aciz,
Yalanla tüketti nefesi, hep pişmanlığı heceler,
Bir değil bin pişman olur, ne kadar da aciz..!
Der Bekar-i ahiret tarlasına, azabı eken gafil,
Hasatı keşkeyle biçerken, ne kadar da aciz..!
En sonunda sıfırla ,defteri soldan verilen sefil,
Cehenneme giderken, ne kadar da aciz..!
Kayıt Tarihi : 14.7.2017 02:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!