Ne kaçarsın benden ey yüzü mâhım
Seni seven var mı benden ziyâde
Rûz u şeb durmayıp alırsın âhım
Âşıkım ağlatma bundan ziyâde
Gece gündüz bir visâle ermedim
Bülbül olup gonce gülün dermedim
Bu cefâlar nedir ben de bilmedim
Var mı ki bir zâlim senden ziyâde
Söyle murâdını ben de bileyim
İnsaf eyle çok ağlattın güleyim
Kabul eyle sözüm kurban olayım
Haddim yoktur sana bundan ziyâde
Hercâisin gonce gülüm kokulmaz
Geçer gider hatırcığım sorulmaz
Der Gevherî mâh yüzüne bakılmaz
Yakar hüsnün beni nârdan ziyâde
Kayıt Tarihi : 9.9.2003 12:31:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzel şiir
Bir insan ağaca kuşa böce kadına mala mülke aşık olmadan Allah'a aşık olamaz.
İnsanın içinde bu dünyevi şeylere aşk yoksa; Allah yardımcısı olsun.
"Aşk" , "Işk" kökünden türetilen bir kelime olup, mana olarak da; sevenin sevdiği kişiyi- tıpkı sarmaşığın kendisine payandalık yapan canlı ağaçlara yaptığı gibi- severken boğup öldürmesi demektir. Onun içindir ki, Ne Kitabullah'ta, ne de lisan-ı Resulullah'ta böyle bir kelime geçmez Ali bey. Oralarda geçen kelime fıtri ve makul bir sevgi manasına gelen "hub" ve de "muhabbet" tabirleridir. "Aşk" tabiri İslam'ın teessüsünden asırlar sonra tasavvufçular ve tarikatçılar tarafından uydurulmuş bir tabirdir. Yani, bir insanı bilhassa da bir bir mü'minin Allah'a gerçek bir kul, Resulullah'a hakiki bir ümmet olmak için bu gibi ucube sevgilere asla ihtiyacı yoktur. Çünkü, Dinin aslı olan Kur'an ve sahih sünnette yer almayan ve sonradan dine sokulan şeylere hadis-i şerifte bid'at ve hurafe denir ki, bunlar insanı önce dalalete(dinde sapkınlığa) sonra da cehenneme götürür.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (13)