Gökyüzünde asılı duran,
Gümüş bir tepsi gibi
Işığı denize vuran,
Ay'a döktüm içimi.
Ay'a bak da, gör beni.
Ne haldayım, sor beni.
Bir yarasa, ıslık çaldı.
Karanlığa daldı.
Ah! ... çektim.
Hasretim,
Yarasaya takıldı.
İhtimal,
Yarasadan kurtulup,
Çelik bir çivi gibi
ağaçlara çakıldı.
Ağaçlarda gör beni.
Ne haldayım, sor beni.
Gökten bir yıldız kaydı.
Yalım yalım hasretimle,
Gökyüzünü yardı.
Hasretim, gökyüzünü sardı.
Yıldızlarda gör beni.
Ne haldayım, sor beni.
Sonra,
Bir baykuş öttü, uzakta.
El ettim baykuşa.
Baykuş sustu.
Börtü, böcek sustu.
Hasretim,
Çığlık oldu, yel oldu.
Esen yellerde gör beni.
Ne haldayım, sor beni.
Şimdi! ..
Hasretim,
İki damla göz yaşı.
Onu da bulutlara verdim.
Bir seher vakti,
Bir seher vakti,
Umudum! ..
Çayır çimen, gül dalında,
Damla damla, yaş görürsen,
Ovada 'Şeb-nem',
Dağlarda 'Zom-zom' diyorlar.
İnanma.
Onlar,
Ayaklarına,
Yeşil,
Islak bir halı gibi serilen,
Sen bastıkça büyüyen hasretim.
Damlalarda gör beni.
Ne haldayım, sor beni.
Kayıt Tarihi : 25.9.2010 23:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tahir Eker](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/09/25/ne-haldeyim-23.jpg)
Ayaklarına,
Yeşil,
Islak bir halı gibi serilen,
Sen bastıkça büyüyen hasretim.
Damlalarda gör beni.
Ne haldayım, sor beni.
Eeeeeh sevgili dostum,hayat böyle işte,acımasızlık ve vurdumduymazlık diz boyu,
Ama sizin gibi can yürekler yaşadıkça belki birgün o beklenilen ler,
Beklendiklerini fark eder ve belki pişman olurlar umudu'yla,,
Siz yüreğinizden gelenleri yazın,yazalım bize düşen bu,,,
Allah kimseyi umutsuz bırakmasın,,,saygılar...
TÜM YORUMLAR (7)