NE BİLSİN
Dostluğun mahiyetini bilmeyen
Ne bilsin dostun kıymetini
Dost aramayan
Nerden bulsun kadir bilir dostunu
Dostluk sohbetini tatmayan
Nereden bilsin dostların hoş sohbetini
Kadir kıymet nedir bilmeyen
Nasıl göstersin kadirşinaslığını
Dara duçar olmayan
Ne bilsin fedakarlığın kıymetini
Vefa nedir bilmeyen
Nasıl göstersin vefadarlığını
Yüreğinde kan, gönlünde gam olmayan
Nereden bilsin yüreği yaralının halini
Ahu fizara düşmemiş olan
Nereden işitsin ahu fizarın sesini
Garip, garip boynu bükük kalmayan
Nereden bilsin boynu büküklerin halini
Yalnızlığı ruhunda yaşamayan
Nereden bilsin yalnız kalanların halini
Ağlamak nedir, niçin ağlanır bilmeyen
Nereden bilsin gizli ağlayanların halini
Hüzün ve kuşe-i uzleti bilmeyen
Nereden bilsin uzlete çekilenlerin halini
Sıkıntı zahmet nedir bilip çekmıyen
Eziyet cefa nasıldır görüp bilmeyen
Fakirliği yoksulluğu yaşamamış olan
Nereden bilsin fakirliğin ateşten gömleğini
Arzı hacete düşmemiş olan
Nereden bilsin muhtaçların halini
Ah edip feryat etme durumuna düşmeyen
Şefkat ateşini yüreğinde hissetmeyen
Kalbi mahzun gönlü melül halde olmayan
Nereden bilsin mahzun melül olanların halini
Zulüm nedir nasıldır görüp çekmeyen
Hakaret, tahkir nedir yaşayıp görmeyen
Kimsesizlik akrabasızlık nedir bilmeyen
Nereden işitsin mazlumların ahını
Küçük yaşta yetim kimsesiz kalmayan
El Gülüp eğlenirken uzaktan seyretmeyen
İçindeki ateşi kendisi his etmeyen
Nereden bilsin bağrıyanıkların halini
Ahh dediğinde gözlerinden yaş akmayan
Gözyaşlarını tutup içine akıtmayan
Başkalarına mütebessim kendisi ağlıyor olmadan
Nasıl bilsin insanların ağlar halini
Dünyanın ateşmisal acılarını çekmeyen
Nereden bilsin acı çekenlerin halini
01.04.2002
İsmail KüpçüKayıt Tarihi : 14.4.2009 14:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!