Halk denilen sıradan insanlar!
Devletine tapan
Gariban, çilekeş insanlar
Ve her daim sürüye sayılanlar.
Övgü sandığınız söylev salatası…
Çok zor artık
Yeniden kurmak
Bozulan bir oyunu.
Zaten o kentte
Adlarımız çoktan unutuldu.
KAR
Koş, koş yetiş bir an önce yeryüzüne
Ağartırsın saçlarını göklerin bekleme
Gülme öyle kendi kendine
Düşünme nereye gidiyorum, ne yöne?
Ben kedi gözlüm derdim
El ayakların için neler söyler neler
“Sekseni sekiğinde, doksanı topuğunda” derler
Sanırım yüzünü hiç görmemiş bu efendiler.
06.02.1968 Seydiköy
l.
Yol yollara karıştı
Yollardan insanlar aktı karışık
Tozlar sigara dumanlarına karıştı
Hatıralaşıp.
10.12.1962 Gönen
Azgın boğalar gibi
Bir matadoru kovalar gibi
Sevdiği şarkıcıyı, artisti
Önüne katmış kovalar insanlar
Ve sanatçı linç edilecek sanki.
Bu ne biçim hayranlık
İki dünyası var Tanrı’nın
İlkinde yemekler yenir, şarkılar dinlenir
Salonlarda yüzlerce güzelim iskarpin
Tarlalarda milyonlarca manda gönü çarık eskir
Tuhaftır çalışan aç gezer
Nutuk çeken
KARS KAPISINDA
Külüstür bir kamyonun kasasında
Karanlıkları aydınlatmaya gidiyorum
Olsam da henüz daha on sekiz yaşında
Işıktır, erzaktır, silahtır idealler kafamda
Bir set gibi iki tarafımda
Göğü delip giden bu kavaklar benim.
Ben bu kavak gölgelerinin altında
Yapraksız, güneşli günlerimi beklerim.
Başımın üstünde söğüt yaprakları
BURDUR’DAN ERZURUM’A
Ayrılık damar damar hasret olur sarıda
Her sonbahar Burdur’dan çıkarken yola
Mendil sallamayı sevmiyorum anlasana




-
Mehmet Cibcir
Tüm YorumlarSayın Nazmi Öner bey şu anda kızım, damadım ve torunlarım sizin orada tatil yapıyorlar.Ben de şu anda bilgisayar başında olduğum için google'da sizin isminizi yazınca bir Nazmi Öner geldi.Acaba bu bizim Nazmi midir? diye araştırınca siz olduğunuzu öğrendim.Şiirlerinizi okudum.Çok beğendim...Çalışma ...