Bir ezgi duydum derinden.......
*Evlerinin önü yoldur, yolaktır* diye
Türküdeki yolak kelimesine takıldım
Benim memleketimde de
Yol ayırımından aşağı inişe
Yolak derler.........
Bu gün üç yıl oldu ayrılalı
Hiç bir haber göndermedin..
Sen beni hep gördünde..
Ben seni rüyalarımın dışında
Görmedim.................
Özlemin, hasretin
Bu gece ki arkadaşım
Rüzgar
Öğle güzel sesler çıkarıyor ki
Dinlemeye doyamıyorum
Ona bazen gemi sesleri
Bazen de balıkçı tekneleri
Bu gece yoksunya Kara Gözlüm
Temelli gittin gibi geldi bana......
Bir anda terkedilmişliği duydum
Tüm hücrelerimde...
Eşyalarına baktım...elledim....
Çoraplarını tuttum elimde
Her masal bir varmış bir yokmuş diye başlar. Bu hayatın tam kendisi ama bende öyle başlayayım.
Erzurum'un en güzel yerlerinden ve o zamanın en güzel evlerinden olan bir ev var, satlık olduğunu duyduk annemle almak içinde çok uğraştık.Rabbim nasip etti,aldık,taşındık,yerleştik,okulumada yürüme gidip gelebiliyorum.Komşularla yeni yeni tanışıyoruz.
Camdan dışarı bakıyorum,bahçenin demirinde bir çocuk oturuyor 16-17 yaşlarında , öyle başkaki hali tavrı, çokta sevimli, mahallenin delikanlıları hep orda oturuyorlar, yada alttaki marketin önünde.
Çıkarıyorum çocuklarımı oğlum oynuyor,kızım arabada gezdiriyorum.çok gencim utanmasam bende o gençlere katılacağım,yeri gelince de oynayacağım.
Tanışıyorum ordaki gençlerle,seviyorlar çocuklarımı,içlerinde biri var ki daha önce camdan gördüğüm adı Tanju imiş.
Günler böyle geçiyor,ben Tanju ile arkadaş oluyorum,selamlaşıyoruz,sohbet ediyoruz,çocuklarımda onu çok seviyor.Ailesi ile de tanışıyorum, iyi bir aile baba Trabzon'lu kibar,efendi,tam bir beyefendi işine gidip gelen Soysal ağabeyi,eşi Erzurum 'lu kendi halinde Nebahat hanım,Tanju'dan başka iki çocukları daha var,büyük oğlu Tamer ve küçükleride kız Özlem.
Deniz gözlü,başak saçlı
Lider ruhlu, özü doğru
Yenilikçi ,hemde güçlü
Başarılı vede cesur
Başka yenilik olmadı.....
Kazandığın Yurt ta kaldı....
Dünyayı tanıdım, her şeyi sevdim.
Süründüm,sallandım, kalkıp yürüdüm.
Okudum,çalıştım,didindim durdum,
Gümüşhane'm benim nazlı gelinim.
En güzel günlerim coşkun gençliğim
Paşam yakışmaz sana
Demiştim...
Pislik sıçratmaya çalışanlar
Önce paçalarını temizlesinler..
Ardından geçmişlerini..
Bizim başımız gene dik.
Orda olup dağlarına baksaydım..
Kar yağarken ellerimle tutsaydım..
Bahçeye koşupta kara yatsaydım..
Gümüşhane'm bu gün kurtuluş günün.
Harşıt'a koşsaydım yüzüm yusaydım..
Böyle bir bahar sabahı idi.Senden önce gidip,almıştım sırayı,çoook bekledim,geç kalmıştın......
Getirdiler seni, arkada oturuyordun,açtım kapıyı,tuttum elinden,atkın yerlere sürünüyordu,topladım,yüzün daha bir soluk,ellerin buz gibi ve titriyordun........
-Neden geç kaldın dedim.
Ağzında bir şeyler geveledin,koluna girdim,içeri aldım,oturttum,öptüm yanak ve ellerinden...sıramıza bakayım dedim....
Döndüm sen ağlıyordun,sarıldım,öptüm o mis gibi kokan yanaklarından....
-Banamı kızdın niye geç kaldın dedim diye....
birilerine iftira atarak yaşayamassın terbiyesizlik yapıyorsun