Bir adam doğmuş
Bundan tam bir asır önce…
Bu ülke de
Bir adam;
Adam gibi bir adam hem de!
Ne varsa insana dair
Ve güzel kılan yaşamı
Yoğurmuş bilincinde
Dökmüş kızıl yüreğinden
Beyaz kağıda
Öfkesiyle…
Kavgayı anlatmış,
Kavgamızı…
Aşkı anlatmış bileklerinde kelepçeyle!
Ne çekmediği hasret kalmış,
Ne de yatmadığı hapishane…
Sırf onurlu bir yaşam istedi diye
Sürgünde yaşamış onlarca sene
Sürgünde ölmüş tüm hasretiyle
Aydınlansın diye karanlıklar,
Yanmış!
Öyle bir yanmış ki hem de:
“yoldaşlar; ölürsem o büyük günden önce
Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni”
Diyecek kadar
Kavrulmuş vatan hasretiyle…
Vermiş ömrünü
“en güzel, en olacak, en olması lazım gelen” şey için
yani özgür vatan için
fakat seninde dediğin gibi usta;
çoktur aynı işi senin kadar,
belki de seninkinden
daha büyük bir inatla yapanlar…!
Çoktur bugün bile
Özgür vatan hasretiyle
Yanıp tutuşanlar…
24 / 02 / 2002
Ender AltınışıkKayıt Tarihi : 17.2.2004 19:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir
içerdeki adama.
İçerde gülü bahçeyi düşünmek fena
dağları deryaları düşünmek iyi
durup dinlenmeden okumayı yazmayı
bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana
bir de ayna dökmeyi.
Yani içerde on yıl on beş yıl
daha da fazlası hatta
geçirilmez değil
geçirilir
kararmasın yeter ki
sol memenin altındaki cevahir.......
Ender ....teşekkür ederiz dost......çok teşekkürler.......................................
TÜM YORUMLAR (1)