yağmurlu ay dokunsun saçlarına
her bahar üstüne İstanbul giyen kız
çam ağaçlarının altında
kar beyazı güzelliğinle
ne ölümcülsün sen!
baharın bütün yeşillerini
Bulutların nazlı damlalarına anlatsam seni
Adını haykırsam mesela gecenin en derinine,
Gülüşünü,gül yüzünü resmetsem de gökyüzüne,
Unuttukça hatırlatsa seni,acı acı, her seferinde.
Yıldızlarda görsem seni son bir defa,
Bir şey olsun nefret edeyim senden,
Biri tutsun mesela ellerini,
gözlerimin önünde...
Son bir kelime
dudağından
süzülsün
Sesini unuttum ya
Ne acı hatırlamaya çalışmak...
Unutmamak için
En azından mavi gözlerini
saatlerce
fotoğraflarına bakmak
Şu yağmurlu soğuk gecelerle yok hiç derdim,
Soluk bir gül vardı hep onun adını derdim.
Gölgeden geceler ışık tutun güneşime,
Ve okyanuslar yağmur olun şu ateşime.
Yağmur olup su serpin ki dinsin kalp ağrısı,
Pus'lasız bu yol ne doğusu var ne batısı...
Başkaları için
Daha dünyaya gelişimizden belli değil mi?
Gaye mutlu olmak mı, mutlu etmek mi?
Ağlayarak doğup, güldürürüz kucağına alan herkesi,
Başkaları için yaşayalım, değmez mi?
Daldan dala kondum
Gündüzler boyu
Belki bir gün bulurum diye
Gölgesine uzandığımız
O yassı ağacı
Bir gökyüzü misali çocukluğum,
Hiç kaybolmuyor...
Nereye baksam gülümser bana
Yalnız bırakmaz beni asla,
Çocukluğum camını indirdiğim pencerede bazen,
Çocukluğum neşe dolu sokaklarda,
aşkıma inanmıyor musun?
al sana kanıt!
gökyüzüne bak,
aşkımı kıskanan bütün kuşlar,
bilmediğim mevsimlere göçüyor!
O kadar zor ki sorması
Dilim lal olur her defasında
Sustukça büyür ihanetin yarası
Oradayım işte gölgelerin altında
Ve susuyorum ıslak bir göl misali
Üstüme düşen ay ışığı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!