-Birinci ağıta önsüz niyetine-
Ben incire yeminliydim sen sonsuz göklere…
Seni getiren gemiyi biliyordum sadece, beni mürettebat belleme… Denizlerinden geldim Nazende! Okyanusunun dibindeki çöllerden… Suskunluğuma uzun sedir ağaçları girdi de ondan binemedim gemilerine ve bu yüzden sözcüklerimin aktığı sayfalardan anlamların süzüldü…
Ki seni yazmak yazılmışların eteğinde bir gölge ve kalemler sonsuza kadar sürecek bir cümlenin peşinde…
Dağın üstünde:
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Devamını Oku
akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de:
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
kırmızı kırmızı:
Nazende! Yaşıyorsun sen... Bir ormanın peri kulübesinde. Sen masalını yaşıyorsun kırk gün, kırk gecelerce… Ya da kabullenemediğim bir gerçeğin çiçek bahçesinde…
Nazendeler onları hissedenlerle vardır... yüreğine sağlık...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta