Denizler taşsa bağrımda
Okyanus üstüme üstüme gelse
Beş yıldızlı otellerin köhne odalarında
Kendi kendimi yiyip bitirsem.
Alışagelmişin dışında
Bir acı yaşamış olur muyum acaba?
Siz hiç gittiniz mi ıssız sokaklara?
Boş ve sessiz kaldırımlardan yürüdünüz mü
öylece yüreğinizle başbaşa?
Sadece ağaçların hışırtısını ve teninizi okşayan
rüzgarı hissedersiniz.
Uzaktan köpeklerin uğultuları ve boş evlerin sahipsiz kedileri,
Bu gece
Sarhoş bir ağacın dibinde oturdu duygularım
Karanlık ellere uzanan dalları
Kustu kaybolan umutlarımı
Yeni umutlarımı içirdim bu gece
Bu gece içimde dev bir ağaç büyüdü
Dünüm,bügünüm, yarınım
İşte anahtar olmalarına rağmen beni kilitleyen
Birbirine dargın, üç yargısız sözcük.
Ritim tutuyor yıllar ben hayat şarkısını söydikçe
Silbaştan yapıyoruz her defasında
Kuruyor otlatlar, çoraklaşıyor toprak
Acıtmıyor artık yalnızlığın şevki yüreğimi,
Yazık ki, doymuyor nefrete damarlarım
Kanımda dolaşıyor gecenin acımasız talihi
Yorgun bedenim bunalıyor isabetsizce
Utanç kuyusunun derinliklerine sürüklüyor köklerim ruhumu
Keskin bir bıçak sırtında, yürüyorum, avareyim.
Yüreğim soğuk üşüyorum.
Yıldızlar kan ter içinde,
Ve ben yine çığlıklarıma sığınıyorum.
Biliyorum ordasın.
Korkak değilim,
Yapraklarımın dökülmesinden ürküyorum sadece
Ellerimin buz tutmasından
Ve gözlerindeki sokağa adım attığımda
Acemi kalabalıkta yalnız kalıp kaybolmaktan...
Sensizlik tak ettiğinde canıma
Ben ateş sen su misali damla damla
Sesini duymak nefes kadar borç olduğunda bana
İşte o zaman soruyorum yüreğime
Beklemek; zorluklara katlanabilmek değilde, ne?
Zaman zaman ya bu canavar ruhlu zaman
Sarar benliğimizi
Ya bir damla yaş olur yaşadıklarımız,
Ya da kocaman bir sevgi seli
Yorgun ve özleyenleri bağrında taşıyan hayat
İsabetsizce vurur kamçısını yüreğime
Kanar kalbim.Kalemime akıtırım seni.
Düşler kurarım, her defasında dönüşüm hep sana olur.
İşte o an yaşam seni tekrar bana sunar,
Tüm benliğimi ıslatırcasına bir yağmur yağar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!