NAT’I ŞERİF
1
İnci mercan yakut mu desem
Çağlar ötesinden seslensem
Ruhum sana meftundur desem
Duyar mısın beni Ya Nebi!
2
Aşığım Senin gül yüzüne
Hasretim o tatlı sözüne
Yüzüm sürsem ayak izine
Görür müsün beni Ya Nebi!
3
Hakk Seni övdü de yarattı
Alemi aşkına donattı
Adını adıyla bir etti
Anar mısın beni Ya Nebi!
4
İlk peygamber nurunu gördü
Adını dedi affa erdi
Hakk; alemi emrine verdi
Arar mısın beni Ya Nebi!
5
Seni sevdi alem de sevdi
Mü’min Seninle Hakk’a erdi
Seni seven cennete girdi
Sever misin beni Ya Nebi!
6
Alemin nuru ışığısın
Hakk’ın en sevdiği kulusun
Kullar arasında ulusun
Bilir misin beni Ya Nebi!
7
Aşkın maşuku deli eder
Bulmak için alemi gezer
Sende aşkın özünü sezer
Bulur musun beni Ya Nebi!
8
Ümmete canından yakınsın
Aşkın kalbimize dokunsun
Adınla içimiz ısınsın
Yakar mısın beni Ya Nebi!
9
Sevgine muhtacız, Sev bizi
“Hamd Sancağı’na” götür bizi
Sekiz cenneti gezdir bizi
Tanır mısın beni Ya Nebi!
10
Gönlüm aşkınla yanar durur
Aşkın mızrabına tel vurur
“Gül Yüzlü” ümmete gül verir
Verir misin bana Ya Nebi!
11
Yüzün Güneş’ten daha aydın
Gözün sürmesin nerden aldın
Kaşın hilaline Ay vurgun
Bakar mısın bana Ya Nebi!
12
Aşkına düşene imdat et!
Düşlerine gir teselli et!
N’olur bir kere tecelli et!
Gelir misin bana Ya Nebi!
13
Aşk denizinde boğma beni!
Yanında durdur kovma beni!
Aşk ateşinde koyma beni!
Işık mısın bana Ya Nebi!
14
Sözleri güzelleştirensin
Gözleri pınarlaştıransın
Yüzleri billurlaştıransın
İlham mısın bana Ya Nebi!
15
Mizanda sevapsız koydurma!
Defterimi soldan aldırma!
Sırattan aşağı kaydırma!
İmdat mısın bana Ya Nebi!
16
Senden güzeli görülmemiş
Yusuf daha güzel denmemiş
Güzelliğe ölçü verilmemiş
Ayna mısın bana Ya Nebi!
17
Hilye Seni tarif edemez!
Kimse güzelliğine eremez!
Senden güzeli var diyemez!
Güzel misin bana Ya Nebi!
18
Kirpiklerin ok oldu vurdu!
Geldi tahtın kalbime kurdu!
Mü’min felahı Sende buldu!
Felah mısın bana Ya Nebi!
19
Tenin bembeyaz ipek gibi!
Kokusun yayar çiçek gibi!
Dokunduğun kokar misk gibi!
Çiçek misin bana Ya Nebi!
20
Terin gül yaprağında şebnem
Gül mü güzel, şebnem mi bilmem
İkisi de güzel ayırt etmem
Şebnem misin bana Ya Nebi!
21
Gülünce yüzde güller açar
Etrafa “Misk’ü Anber” saçar
Güzel gözle derinden bakar
Bakar mısın bana Ya Nebi!
22
Aşkına düşen iflah olmaz
Senden gayrısında deva bulmaz
Ateşinde yanan Narı görmez
Yakar mısın bizi Ya Nebi!
23
Seni, candan seven ümmetiz
Sensiz, iki cihanda hiçiz
Ateşin sevgini isteriz
Sever misin bizi Ya Nebi!
24
Aleme rahmet, göze nursun
Sana bakan cana sürursun
Yüzün nuru gönlümde dursun
Görür müsün bizi Ya Nebi!
25
Sen olmasan nur nursuz kalır
Nursuzluktan benzi sararır
Sende, nurlanmayı başarır
Bilir misin bizi Ya Nebi!
26
Seni anlatmaya söz yetmez
Kelimeler kifayet etmez
Aşkın içimizden hiç gitmez
Bulur musun bizi Ya Nebi!
27
Kokun dikenden gül çıkarır
Aşkın denizde inci olur
Sert taş yakut olur can bulur
Paklar mısın bizi Ya Nebi!
28
Yaratan övmüşte yaratmış
Yanan kalbe sevgisin atmış
Mü’min sende Hakk’a ulaşmış
Arar mısın bizi Ya Nebi!
29
Gönderenin kadri çok yüce
Gönderilen O’ndan bir hece
Hakk’ın şanı bize bilmece
Tanır mısın bizi Ya Nebi!
30
Güzelliğin delil istemez
Gören göz başka şey beklemez
Peygamber değilsin diyemez
Bekler misin bizi Ya Nebi!
31
Heybetine dağ selam durur
Bulut seni Güneş’ten korur
Mazlum yanında felah bulur
Korur musun bizi Ya Nebi!
32
Letafet desen menendi yok
Nurda yarışacak dengi yok
O’nun hiç eşi benzeri yok
Duyar mısın bizi Ya Nebi!
33
Noksanımızı sen tamamla
Kur’an’dan gelen ahlakınla
Gökten süzülen ilhamınla
Yıkar mısın bizi Ya Nebi!
34
“Üsve-i Hasene” sendedir
Örnek kul modeli tendedir
Sana uyan cennet evindedir
Sunar mısın bizi Ya Nebi!
35
Doyulmaz seni anlatmaya!
Doyulmaz kokunu tatmaya!
Doyulmaz yüzüne bakmaya!
Açar mısın yüzü Ya Nebi!
36
Sözün, inci, mercan değeri
Açtırır gonca gülleri
Meftun ettin sahabeleri
Söyler misin sözü Ya Nebi!
37
Yıldız yanında sönük kalır
Alem ışığı Senden alır
Kalpler Seninle huzur bulur
Yakar mısın özü Ya Nebi!
38
Sema Sana aşık, yer aşık!
Can taşıyan her varlık aşık!
Cansız olan kütük te aşık!
Sürer misin izi Ya Nebi!
39
Eşya adınla meşke geldi
Geldiğini Kainat bildi
Seninle nimetlere erdi
Arar mısın bizi Ya Nebi!
40
Aşk; senden almıştır adını
Yanan gönül alır tadını
Sana aşık uzağı yakını
Siler misin gözü Ya Nebi!
41
Sen yoksun; dünyamız karanlık
Yokluğunda her şey boz bulanık
Nurunmuş gönülde aydınlık
Işır mısın yüze Ya Nebi!
42
Sahaben “Nur Yüzüne” doymadı
Utandı doyası bakmadı
Sözü yetmedi anlatmadı
Ziya mısın göze Ya Nebi!
43
“Gül Yüzlü”, tevazu zirvesi
O, mülayemet abidesi
Gönüllere girdi sevgisi
Sevgi misin kalbe Ya Nebi!
44
Adın “Hüzün Peygamberi’dir”
Tefekkürünse süreklidir
Sükutun uzun sürelidir
Hüzün müsün bize Ya Nebi!
45
Sureti, sireti mükemmel
Misli yaratılmamış “Ekmel”
Güzel kelimesinden güzel
Güzel misin bize Ya Nebi!
46
Az sözünde çok mana vardı
Yarım sözden hicap duyardı
Tane tane cümle kurardı
Hikmet misin söze Ya Nebi!
47
Ahlakı semadan geliyor
Terbiyeyi Rabbi veriyor
Ümmetini hayran ediyor
Rehber misin bize Ya Nebi!
48
Cömertliğine ulaşan yok!
O’ndan fazla elin açan yok!
Kapısından boş dönen de yok!
Cömert misin bize Ya Nebi!
49
Zekasına herkes hayrandı
Her zaman oyunu kurandı
Müşrik oyununu bozandı
Akıl mısın bize Ya Nebi!
50
Verdiği sözden hiç dönmedi
Üç gün bir kişiyi bekledi
Gelince beklettin demedi
Tutan mısın sözü Ya Nebi!
51
Münakaşa etmez, sevmezdi
Kolay kolay öfkelenmezdi
Haksızlığa izin vermezdi
Yiğit misin nefse Ya Nebi!
52
Evlere izinsiz girmezdi
Kimseyi rahatsız etmezdi
Can taşıyanı incitmezdi
Edep misin bize Ya Nebi!
53
Zikrullah’ı sever, överdi
Onunla “Huzura” giderdi
Nice füyuzata ererdi
Feyiz misin bize Ya Nebi!
54
Ayıpları görmez örterdi
Kimseyi kınamaz, yermezdi
İnciterek ikaz etmezdi
Latif misin bize Ya Nebi!
55
Sohbetine doyum olmazdı
Büyülenmeyen kul kalmazdı
Sevapsız sözü konuşmazdı
Lezzet misin bize Ya Nebi!
56
Edep ve hayada inciydi
Kullukta ise birinciydi
Sahabesinin sevinciydi
İnci misin bize Ya Nebi!
57
Benzerin dünyaya gelmedi
Hakk, Senden gayrısın övmedi
Kimseye “Habibim” demedi
Övünç müsün bize Ya Nebi!
58
Ahlakı Kur’an, ümmet hayran
Mest olur Sana yoldaş olan
Ne kaybeder ki Seni bulan
Mü’mini ümmet et Ya Nebi!
59
Hayatın, vefatın ne güzel
Alnından öpen dudak güzel
Dudak sahibi dostun güzel
Ebubekir’i dost et Ya Nebi!
60
Vefatın, Ömer’i del’etti
Sağa sola hücumlar etti
Ebubekir teselli etti
Ömer’i kabul et Ya Nebi!
61
Edepsiz kulun seni yazdı
Seni yazacak aşkı azdı
Seni yazmadan yapamazdı
Cür’etimi affet Ya Nebi!
62
Sami kulun boyuna kurban!
Temiz ruhlu soyuna kurban!
Hakk’tan gelen huyuna kurban!
N’olur şefaat et Ya Nebi!
63
Altmış üçünde Hakk’a erdin
Seni seven her gönle girdin
Altmış üç kıta şiir verdin
Günahımı setret Ya Nebi!
SAMETTİN ŞENKAYA
(KUL SAMİ)
Samettin Şenkaya
Kayıt Tarihi : 19.6.2017 11:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Samettin Şenkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/06/19/nat-i-serif-7.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!