Nasıldıysa? Şiiri - Seyfi Karaca

Vapura bindik
Çiçek adası, çardak molası, çekirdek çıtır Li ile
Düşünüyorum da şöyle başıboş ve fitil fıçı dalgakıransız
Şarapsız içilmiş bir gün idi ah liii
Ah...
Oturacak sandalyası kalmamıştı gezdiğimiz şehirlerin
Tuttuk biz aklımızdan kaçak
Delilikleri kovaladıydık, kalamarlar çözdük iki yakasında alemin
Yüksek kulesinden baktıydık seher vaktinin
Öğlen rıhtıma yakın yerde kürek çekip
Galeride üçsaat
Dondurmacıda iki
Eski köprüde bir..
Evire çevire zamanı
İhtiyar bir kadının yalnızlığını dinlediydik
Nerden anladıydıysa sımsıcacık yüreğine kendiliğinden sokulan
Yüzü yansımış ışıklı bir ayna gibiydi kalbinin
Ondan belki herşeyin kendini Li de dupduru gördüğü
Sonra yarısı yanmış bir eve baktıydık uzuuuun mu uzunca
Ah liiii
Sonra unuttuyduk nerde koyduğunu bizi aklımızın
Davrandıydık ki güneş aşmış gitmiş kirmenini evirdiğimiz iplikten
O alabula ufuktan gün akşam olmuş davrandıydık ki
Ne bakarsın bizi yelken eden sulardan azgın dalgalara düşmüşüz
Düşmüşüz düşmüşüz
O yanan ev sandığımız uykusemelerde buluşmuşuz nasılsa
Çatısı duman,
Bahçesi gül...
Sözkonusu olan eski mi eski, adı li idi namına külolan şey
...Nasıldıysa...

Seyfi Karaca.........Nisan / 11