Yazarken kozumu bilmiyorum kozamı.
Yanlış anlaşılmaktan da korkusuzum.
93 çarpı 10 üzeri 40 proton,
Ne varsa görülen atom altı atom.
Sonsuz bir dilemmada hapis,
Aksine, anti melankolist.
Dilimin içinde dışavurum.
Kadından üretilmiş erkek vasfım...
Herkes gibi abartılmış bir kozmosum.
Hiç kimse kadar herkes olmaya terk edilmiş,
Türevlerini anne rahminde yenmiş...
İntikam kadar acınası bu sonum,
Dengeli bir örste dövülmüş;
Tarafsız bir iyilik haline bürünmüş.
Bir femtometreküp karanlık maddeden
İnceden kıvılcım çıkmış ve büyümüş.
İşaret dili öğrenen tüm maymunlar gibi
İnsan mekaniği öğrendi.
Bu türler birlikte yaşadı
Ve maymunun soyu tükendi.
Mekaniği öğrenen makine gibi
Programlanabilir organizmalar geliştirildi.
Bu türler birlikte yaşadı
Ve insanın soyu tükendi.
Kayıt Tarihi : 2.2.2021 16:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiir; diğer sanat çeşitlerine göre çok daha baskın bir türdür: Müzik topluluklar arası ilk iletişimi ve o, Dans'ı getirmiştir. Bu ritüeller de Resim'i doğurmuştur. Resimde söz yoktur ancak bu mağara resimleri ile başlayan sanat görseldir, böylece Mimari sanatını doğurmuştur. Nitekim yapılar ihtiyaçtan çok estetik olduğunda Mimaridirler. Heykel, tüm bunlardan hemen sonra sembolizmi kuvvetlendiren sanattır ancak tarih yazı ile başlar. Bu da Edebiyatı bizlere gitirmiştir. Tiyatro bundan çok sonra gelmesiyle hepsini kapsar ve bir sahnede okunan şiir kadar güçlü de hiç bir şey yoktur ancak birebir karşılaştırıldığında öze en çabuk ulaşabilen şiirdir. Biçimselliği Tiyatro'dan kopabilir ve kendisiyle bir Tiyatro da oluşturabilir. Temelleri tartışmaya binlerce yıl daha açık olacak sanat dalları hakkındaki düşünceler de binlerce yıl değişecektir. Şiir var oluş ve yok oluşu anlatmaktadır. Matematik, Kimya, Biyoloji, Geometri ve biraz da Edebiyat içerir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!