Geliyor bâd-ı saba, olunuyor Muhammedî ezân nîdâ
Seâdete advet istiyor, hayyal'el felâh diyor,
Kalk ey ihvân, iştirâk et bu, mübîn-i keravnâ,
Mü'minler, ele ele gidiyor, vuslât-ı kübrâyâ,
Kalmak istemiyor isen, dahi müptedî,
İlim öğreneceksin, mâlum ebedî,
Gül-i gülizâr-ı nübüvvet sâhibi,
Öğrenin dedi, beşikten mezara kadar ilmi,
Kardeşim! ilim ile hilmi birleşdirir isen eğer,
Temâşâ edeceksin, neler doğacak neler,
Şems'in küre-i arz'a envârı gibi,
Dimağın eyleyecek, bâtıla doğru sefer,
Amel ile İttihâd edip, ihlâs ile reffolacak,
Nefsi emmâre dahi, bîçâre kalacak,
Ey zâtı muhterem! sanma bunlar beyhûde,
Teeddüp sende, temâyüz sende, tekâmül sende
Olamadım ismimle müsemmâ, oldum rüsvâ,
Dediler merd isen, kendine baba ol evvelâ,
Anca işledik günah, sığındık Zül Celâl sana,
Lütfeyle Rabbi'm, mağfiret kıl banâ,
Fettâhlık sende, Vehhâblık sende, Razzâklık sende
Hikmet-i Hüdâdır veren, sana binlerce nimet
Ser'in kalkmaksızın secdeden, rabbe şükret
Her nimeti sana veren O'dur Mert, O elbet
Bu nâçar kulunu Rabbim; afvet, afvet, afvet kî
Âdlillik sende, Latîflik sende, Halîmlik sende Yâ Rabbî
Kayıt Tarihi : 18.12.2022 02:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!