bu şehir artık hüzün kokuyor
sen yoksun
sabahları güneş yalnız doğuyor
akşamları yoğun iç sıkıntısı
karanlık, üstüne üstüne çörekleniyor insanın
dayanamıyorum.
şimşek çaktı
çatladı yerküre
gittim geldim bir yerlere
sana dokundum.
susadım yandım
hadi ellerini uzat bana
sıcaklığını hissedeyim.
gözlerin ufkumda kalsın
rengini derdedeyim.
hadi,güzel sözler söyle bana,
ağlamak ayıpdı,
gizlerdik gözyaşlarımızı.
içimize içimize akarken,
yüz çizgilerimizle anlattığımız
ifadeler süzülürdü yanaklarımızdan
ellerimiz titreyerek
Gecikmiş kış trenlerinin yolcusuyuz
güllerimiz yok,yolcu edenlerimizi bıraktık
ağır,siyah bir kampana eşlik edecek bize
istikamet belli.
Yol uzun,derdimiz de değil.
ne rüyalar bölsün gecemi
ne uykusuzluk sarsın bedeni
sen düş aklıma zehir zemberek
bir yıldız kayar gibi gökyüzünden
düşen göktaşları gibi aniden
gecenin koynuna saklayıp
seni çok özledim desem
anlayamazsın beni,
aslında ne kelimelerin suçu var,
ne de sana sitemim.
çok seviyorum,
duygular yetmiyor
Gel adını başka koyalım
özledim demek çok zor.
Rüyalar koymuyorki insanı
hüzün sanki sisperdesi gibi çökmüş
hatıralar bir bir geçiyor önümden
günler asırlar gibi uzadı
ben sessiz çığlıkları
senin için attım
gözyaşlarımı zaptedip
ne kaleler kuşattım
duymadım,duyuramadım
Çocukluğumun gürültülü sokaklarında,
üstüm başım kirliyken de sana güvendim
pek farkedemedim yaşamı
küçük bir oyundu belki!
belki saklambaçtı,ebem sende
gözlerimizi yumuyorduk,açıyorduk sobe
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!