Panik Atak diye bir olgu var, bir çoklarınız bilirsiniz... Ekonomik kerizlerin hiç eksik olmadığı ülkemizde, pardon kerizlerin mi dedim, krizlerin diyecektim, ekonomik krizlerin hiç eksik olmadığı ülkemizde insanlarımızda nasıl olmasın ki panik atak?
Ataklar sizde de panik duygusu yaratıyorsa, siz de o zaman o paniklere nanik ile karşılık veriyorsunuz, biz de buna psikolojide ne diyoruuuuuz! Nanik Atak... İnanmayın canım salladım, nanik atak diye bir şey psikolojide de yok, hayatta da... Ama tabi içinizden geliyorsa panik ataklara nanik yapabilirisiniz, bunun bir sakıncası yok... Panikler korkar da kaçar mı; orasını bilemem...
Panik ataklara nanik yapmanın, başka bir deyişle panik atakları kafaya takmamanın çeşitli yolları var. İllaki psikologlara gitmeniz gerekmez. Benim psikolog arkadaşım tavsiye etti, ’’Ben de gitmiyorum canım beraber olduk mı o bana tavsiye ediyor, ortam oldu mu, arkadaşım dedim ya bir de para mı alacak benden.’’ Bir kere moralinizi yüksek tutacaksınız. Dertleşin diyor arkadaşım birbirinizle, sıkıntılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır... Diyor, O diyor, ben de diyorum ve de yapıyorum aynı zamanda...
Bazen kedilerle dertleşirim, bazen de serçelerle güvercinlerle... Sabah sabah pastaneden poğaça aldım kahvaltı edeceğim, saat 00.7.00 tam önümdeler güvercinler, güvercinlerden biri ’’Ahmet ağabeyin elinde ki poğaça da çok lezzetli baksanıza.’’ diyor. O diyor da ben duymaz mıyım? Bölerim poğaçamın birini azar azar atarım güvercinlere... Güvercinler havalanırken ben de Panik Atağa naniğin alasını yapmış olurum...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta