Ağlama!
Ben, seninle büyüdüm, ufaklık.
Hatırlasana!
Ayrılırken değil, ilk görüştüğümüz an,
Sarıldık!
En soğuklarda bile içimi ısıtan,
Kimbilir,
Daha kaç gece akar bu köprüden?
Vuslat, Ay kadar uzak, belki.
Oraya bile gidenler oldu da,
Ben, hala beklemelerdeyim.
Yanlış belki, beklemek.
Bilmem, iyi mi oldu?
Alışınca ağlamaya, gözlerim.
Özlemek güzeldi hani!
Aykırı sevmeler de,
Gülün dikeni de, öyle.
Bakma düşen yapraklara, bir yeni diriliştir, Hazan.
Doğuşu ilkbaharın, can veren yaprakta gizli.
*
Oturdum, birşeyler karalamaya.
Hissetmekmiş, oysa yazmak!
Yazamayınca anladım...
Sohbet vaktimizdi, arkadaşların girdi araya.
İmrenmekmiş, oysa sevmek!
Yanındalar, kıskanınca anladım!
Bekleme, hiç!
Aramam artık!
Arayıp ta söylemedikçe, sevgini.
Bu kez, Sen,
Sen arayacaksın!
De ki;
Bilsem ki seviyorsun,
İlk çıktığım yükseklik, bahanem olurdu.
Atardım...
Kendimi.
Ciddiyim, inan!
Madem Aşk, uçurur!
Olur ya, birgün birini, seversin!
Belki benim kadar, ya da fazlası,
Unutma, sözlerin hatr’ına gelsin
Solunca bitermiş, gülün sevdası!
*
Bir göz, alır gider, aklın başından,
Güz, erken çattı, yüreğime.
Ne zaman döküldü, bu yapraklar?
Anlamazdım, bir an çevirmesem yüzümü.
Kaybolduğum gözlerinden...
Baharı düşlerken, onlarda
Yaptığım; yaşamakmış, Hazanı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!