NAMERTSİN “ Deneme ” Şiiri - Yorumlar

Naime Özeren
610

ŞİİR


227

TAKİPÇİ

Yaz sona erdi. Güneş artık eskisi gibi yakmıyor. Ege’ de sarı yaz başladı bile. Pastırma yazları gelecek daha, ileriki günlerde. Tatlı bir sonbahar esintisi okşuyor insanın tenini. Limana doğru yürüyorum kayıtsızca. Günün bu saatleri bir başka güzel. Sessiz, sakin, serin. Kuş sesleri azalmış. Bir kısmı gitmiş besbelli. Yeni bir yat gelmiş limana. Oldukça alımlı. Yaklaşık 18- 20 m..Adı Felix. Biraz da ayrık demirlemiş diğerlerinden. Kümese sonradan katılan tavuklar kadar yabancı… Balığa çıkan pek çok tekne var elbet. Ama bir tanesi var ki çok özel. Köyün tek balıkçı çifti onlar. İşte, balıktan dönüyorlar. Kadın oturmuş, adam dümende. Umarım gönüllerince geçmiştir avları ve bol balıkla dönüyorlardır evlerine.

Limanın az ötesinde küçük bir iğde ağacı. İnce gövdesi rüzgâra boyun eğip denize doğru bükülmüş. Üstünde ne iğde ne de yaprak bırakmış çocuklar. Hemen dibinde de görkemli bir keçiboynuzu ağacı. Sanki iğde ağacını korumak ister gibi dallarını onun üzerine germiş sevgiyle, dostça. İşte burası yolun bittiği yer. Ve benim şiirlerimin, öykülerimin doğumevi, kimsenin bilmediği. Deniz iyice sokulur burada karaya. Neler anlatır kumsala kendi dilince, neler…Genelde bir mola veririm yolun tam burasında.Usulca aşağıya iner, ağacın dibindeki kayaya otururum. Ayaklarımı denize sokar, sessizliğin sesini dinler, ciğerlerime o çok sevdiğim deniz ve yosun kokusunu çekerim keyifle. Eğer zamanıysa yeni bir şiir veya öykü filizlenir içimde bir yerlerde. Yine öyle yapacaktım ama o da ne? Mekânım işgal edilmiş bu gün. Bir başka kadın tarafından hem de. Az ileride iki bira şişesi akşamdan kalan. Muhtemelen, gece mehtabı seyreden iki sevgiliden armağan. Bir olta, ilerideki kayalıklara takılmış. Islanıp denizanası gibi olmuş koskocaman bir ekmek de kıyıya vurmuş, uzanmış boylu boyunca çakılların üstüne. Sanki bir çocuğunmuş da bu olta, kurtaramayınca elindeki bayat ekmeği fırlatmış balıklara kahrından gibi geldi bana. Kurgu işte…
Kadına takıldım birden. Gözleri denize dalmıştı. Dış dünyayla ilgisini kesmiş gibiydi. Çok narin ve korumasız görünüyordu. Saçları uzun, yüz hatları düzgün ve ince. Solgun yüzünde güneşin pırıltıları oynaşıyordu. Çıplak ayakları suda bilinçsizce çırpınıyordu.Tam, sessizce geri dönüyordum ki kadının sesiyle irkildim birden;
“ Namertsin işte, namertsin” diyordu “ hem de en acımasızından! ...” Telefonla görüşüyor sandım.Hayır. Elinde telefon falan yoktu. Çevresinden habersizdi kadın. Denizle veya kendisiyle konuşur gibiydi ama aslında sevdiğiyle konuşuyordu. Veya bir zamanlar kendisini sevdiğini sandığı kişiyle.Düşündüm:” Aşk eski bir yalan değil mi sanki? Adem’ le Havva’ dan kalan...” İşte, birilerini mutlu ederken bir diğerinin canını yakmıştı yine.Ve sonra:

… / Adımı NAMERT koysunlar, eğer ihanet edersem o tertemiz aşkımıza. / …

Tamamını Oku
  • Kenan Kazancı
    Kenan Kazancı 16.09.2011 - 06:09

    aşk mı....?
    yanan elinden elinin yanmasıdır.....
    nefesi geldiğinde ciğerlerinin is kokmasıdır....
    sözü kalbine mühür....özü canına can olasıdır...
    ruhu değdiğinde kanat verip uçuran....
    okyanusuna daldırıp kendine şartsız katandır....
    gönlüne saglık usta..... başarılarla....

    Cevap Yaz
  • Hülya Öztürk
    Hülya Öztürk 16.09.2011 - 00:44

    çok güzel cümleler,tebrikler 10 puan veriyorum :


    Limanın az ötesinde küçük bir iğde ağacı. İnce gövdesi rüzgâra boyun eğip denize doğru bükülmüş. Üstünde ne iğde ne de yaprak bırakmış çocuklar. Hemen dibinde de görkemli bir keçiboynuzu ağacı. Sanki iğde ağacını korumak ister gibi dallarını onun üzerine germiş sevgiyle, dostça. İşte burası yolun bittiği yer. Ve benim şiirlerimin, öykülerimin doğumevi, kimsenin bilmediği.

    Cevap Yaz
  • Fikri Küçükukur
    Fikri Küçükukur 16.09.2011 - 00:19

    Anlatım harika..Okuyucusunu farkına varmadan alıp götüren o kıyıya ve gezintiye çıkaran,sonra da farklı duygular içine iten son paragraflardaki kadının anlatılan durumu...Beğenerek okudum,kaleminizi kutluyorum Naime hanım...Lütfen yazmaya devam edin....
    Sevgiler,saygılar..

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal 15.09.2011 - 22:41

    bu şaheserin altına imza atan sevgili şairi en kalbi duygularla kutluyorum. selamlar

    Cevap Yaz
  • Adem Uysal
    Adem Uysal 15.09.2011 - 22:41

    bu şaheserin altına imza atan sevgili şairi en kalbi duygularla kutluyorum. selamlar

    Cevap Yaz
  • Mehmet Özparlar
    Mehmet Özparlar 15.09.2011 - 22:10

    Bu harika eserinizi beğeni ile okudum,yüreğinize sağlık.Tam puan + Antoloji.

    Cevap Yaz
  • Mesut Bayram Özbek
    Mesut Bayram Özbek 15.09.2011 - 21:46

    Kaleminize sağlık
    Mesut Özbek

    Cevap Yaz
  • Ufkun Yaren
    Ufkun Yaren 15.09.2011 - 21:08

    İlk olsada yıllardır yazıyormuş gibi cümleler..zevkimdi okumak..tebrikler Naime hanım..10 ve ant..Ufkun YAREN

    Cevap Yaz
  • Hikmet Yurdaer
    Hikmet Yurdaer 15.09.2011 - 21:02

    Anlamlı ve düşündürücü. Değerli paylaşımınızı ve kaleminizi yürekten kutluyorum. 10 + ANT. Saygı ve sevgi ile kalın.

    Hikmet YURDAER

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı 15.09.2011 - 20:39

    Tebrik ve teşekkürler efendim..
    Güzel ifade edilebilen güzel bir
    hikaye, merhamat ve şefkat dolu
    bir yüreğin mahsülü, üslûbunuz da güzel
    sanki konuşan birini dinliyormuşum gibi
    geldi bana..Her satır için bir şeyler desem
    yorumlar yapsam pek iyi olurdu ama
    gevezelik olmasın istedim. Fakat şunu
    söylemeliyim:
    ' Hemen dibinde de görkemli bir keçiboynuzu ağacı. Sanki iğde ağacını korumak ister gibi dallarını onun üzerine germiş'

    Burada fani olan hocamın, baki bir sözü vardı,
    Dikenli nebatat dikensiz nebatatın mudefaa
    askerleridir diye, bildiğiniz gibi fazla yağış almayan
    bölgelerin bitkilerinden olan dikenli nebatlar,
    diğerlerini koruyarak yeşilliğin artmasını ve
    yağışın bollaşmasını temin ederlermiş..
    Sizler de bu ifadeyi çok güzel düşürmüşsünüz..
    Ve bana bunu hatırlattınız..

    Efendim var olunuz saygıyla selam ederim.

    Bedri Tahir Adaklı

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 102 tane yorum bulunmakta