Nalân Yıldız Şiirleri - Şair Nalân Yıldız

Nalân Yıldız

Camsız aynalar kesti elimi
O yüzden saatim yelkovansız
Aradığım telefonların kaydı yok
Batan gemiden kurtulmanın bedelini
Kayıkta olmanın utancıyla ödedim
Yastığım deniz ve tuz kokar

Devamını Oku
Nalân Yıldız

Acil’de bir kadın gördüm
Hayatı acele soyunmuş belli
Ölümü çabucak giyinmiş...
Sanki eskiden tanıdığım birine benziyor,
Saçsız, göğüssüz kendine bile benzemeyen bir kadın…
DNA'mız uymayacak boşuna bakılmasın

Devamını Oku
Nalân Yıldız

Seni uyurken bırakıp çıktım
Biraz içim acıdı o kadar…
Çok şey değişecekti konuşsaydık,
Sonra yine aynı olmak için değişecekti.
Seni uyurken bırakıp çıktım
Yapacak bir şey yok!

Devamını Oku
Nalân Yıldız

-Münire DIRANAS’a-

Uzun bir vedanın devamı gibi,
Şairin aşık olduğu kadın;
Üstünde lâvanta kokusu
Geçen sonbahar sandıklarından.

Devamını Oku
Nalân Yıldız

Ay'ı özleyen kurtlar gibi
Hasretten kudurduğumuz,
Dağınık, ağır başlarımızı kaldırıp
Gecenin yüzüne karşı saatlerce uluduğumuz
Ve belki de hiç kavuşamayacak
Sürgünzedeler olduğumuz

Devamını Oku
Nalân Yıldız

Yorgun bir ölüyüm
Kayıp uzuvlarım hâlâ sızlamakta
Ve tüm kalıntılarımı
Bok böcekleri yağmalamakta
Premiur Jour kokmuyorum artık,
Çürümüş bir parça et hayal et

Devamını Oku
Nalân Yıldız

Ellerinin ve dudaklarının gölgesi sen giderken bende kalıyor.
Seni düşündüğüm zaman, dudaklarının hayâl ateşi içimi yakarken, ellerin bütün vücûdumda ılık bir su olup akıyor. Saçlarımı okşadığın zaman ruhum sesine sarılıyor, fazla çarpmaktan kalbimin ayarı bozuluyor, duruyor, bedenim nefes almayı unutuyor. Ensemi öpüyorsun, içimde binlerce kelebek uçuşuyor...Seni sevmediğim kadar sevmiyorsun beni, beni sevmediğin kadar sevmiyorum seni...

Devamını Oku
Nalân Yıldız

O ben değilim yani var olduğunu sandığın, aşık olmayı umduğun kişi. Beni tanıdığın doğru çünkü sana benziyorum, hem de çok...Bozkır kurtlarının birbirine benzediği kadar hem de... Ama yine de o ben değilim. Yani farzettiğin kişi. Bunu ben biliyorum sen de bil e mi?
Niye mi bilmen gerekiyor?
Kiraz ağaçlarının çiçek açtığı mevsimdi, 17 yaşındaydım ve ilk defa aşık oldum. 34 yaşındayım, mevsimler değişti ama ben hâlâ aynı adama aşığım çünkü... Adam değişmedi mi sanki? Hem de çok değişti ama aynı adamda başka sevgililer başka sevecek şeyler bulup yine ona aşık ettim kendimi sabit fikir olur da sabit duygu olmaz mı? Ben bu ömrümde bir tek kişiyi sevdim ve onu severek öleceğim. Telefonunun açılış mesajında, 'ömrüm seni sevmekle...' yazıyor ve o güne her başladığında, gece kafasını her yastığa koyduğunda hatta telefonunu her açtığında bu şarkıyı onun için mırıldadığımı biliyor.
İşte özeti niye ben olmadığımın zannettiğin kişi...
Sen de böyle bir aşkı hakkediyorsun yani ölümüne ve ölünceye kadar sevilmeyi ama ben bu hakkımı başkasında kullandım.
Bozkır kurtları yalnızdırlar haklısın. Çünkü karşılaştıklarında hep zaman yanlıştır. Biri giderken biri gelmiştir bazen de tek bulduğu ayak izidir diğerinin. Sakın bana darılma sevgili dost. Sana verebileceğim dostluğumu, arkadaşlığımı kabul edersen, seninle daha tanışmadan yerin hazırdı. Gel otur. Ama ötesi benim elimde değil üzgünüm. Gel görüşelim, gel konuşalım, gel helalleşelim gel aziz dost ama bunları bilerek gel. Peşin peşin özrümü diledim kırmışsam affola. Ama kurt kardeş sende halden anlamazsan kime anlatayım derdimi?

Devamını Oku
Nalân Yıldız

Gizli pencerelerimden
Uçurumlarıma bakan adam
Yasak yerlerimde dolaşıyorsun
Barok bir ıslık eşliğinde
Çikolatalı tütün kokuyor hava
Pipon, olmak istediğim yerde

Devamını Oku
Nalân Yıldız

Kurtlar kuzuya benzediğinde
Pençeler içeri çekilir
İyilik,
Tırnaklardaki ojenin rengidir
Günaha çağır beni
Başpiskoposun gelini

Devamını Oku