Nal sesleri gece soğuk ayaz

Arabacı rahvan sür atlarını
şu gölgede dur biraz
deh de

yavaş git ki
duyulmasın nal sesleri
çok sakindir bu sokak böyle kış geceleri

işte işte şu karşıki konak
sevdiğim güzelin evi

ne kadar da ıssız sokak
hava ayaz mı ayaz
kırbaç gibi şaklıyor rüzgâr suratımızda
bu ortamdan muzdarip
sanki atlarımız da

nedir bendeki bu heyecan
soğuktan mı dişlerimin çarpması

her evin kapısını çalıyor sanki bir el
her kapıda misafir bu gece amansız yel

deh de atlara da
şu gölgede dur biraz
kaldırmasın nal sesleri mahalleyi ayağa

sana anlatmışmıydım
babası şeker gibi bir adam
hem kalender hoş sohbet
yanlız bir kardeşi var evlere şenlik
sevimsiz bet
haylaz mı haylaz

lakin annede iş biter
biliyorum istesem verir kızı da babası
kız dersen bir an/ı bir an/a uymaz
bir gün canım cicim derken
başka gün yüzüme bakmaz

adını söyledim mi
tam da mizacına uygun
üç adı var bu güzelin
Fatma Gül Naz

işte işte yandı odasının lambası
ya mahalleli görürse dayak yeriz cabası
dişlerimin çarpması soğuktan mı
nedir bendeki bu heyecan
hey caan
bekle burda
bana izin ver on dakika
şimdi dönerim hemen
dua et arabacı
dua et

hey Allahım merhamet
merhamet et
çıkmasın karşıma şu zibidi

rüzgar ıslık çalıyorken
belli belirsiz mırıldandı paytoncu

-dün bir arkadaş söyledi
karga tulumba bırakmışlar evinin önüne
dediki
tam bir küfelik idi

sözler uçtu kaldı havada
aklı olan çıkmaz ki sokağa bu havada

12/Eylül/2010/Pazar/Bodrum