Nakarat Şiiri - Sevinç Kavuk

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Nakarat

ana-vatan, toprak-ana duygularımız,
ana evlatlarıdır kızı, oğluyla.
Mehmetçikler yurdudur Vatanım!
Kişi keyfiyeti konuşulacak yer değil...

cin bozuntuluğu gibi devlet-baba cinsliğinden şirretliği her kişi kendince güzel olanı ister, arar, bulur... bulamadığını ya çalar, ya bir şeyler benzeştirip oyalar kendini... başkasında gördüğünü de, bazen belki o bulamadığı şey olduğunu kanıksayabilir... ya gider, oralarda hem rahatsız edici unsur olur, hem pazarlamaya ihtiyaç olduğuna bir halk topluluğu olur, gelir kurarlar pazarı sonra onun adına ama kendi kazancına... ya da gittiği yerde her Türk evladı gibi kurucu olmayı sürer, insanlık aşkıdır bu

seçiminde hürdür insan örnek olarak mesela
eşya, içki, sigara vs. veya din hakkında
önce bilgiler ve bilgilendirmelerle sonra
önlemlere bir de izlenecek yol olacak daha uzun yada kısa...

hay allah...ben de ciddi ciddi üzüldüm... öyle çok konu var ki...hepsi de öyle havada asılı kalmış ki... kovuğuma çekileceğim, tek tek önüme alıp
şöyle bir deneyip saygıyı, sevgiyi yormadan, bildiğim en güzellikle şekillendireceğim önce kendime...

geç mi kalmış olurum diye galeyana düşmem ki
analar da 9 ayda doğuruyor insan evladını
tarihler ise her yüzyılda insanlık evladı dahiyi...

onu anlat önce, bir sorun veya ihtiyaç varsa
adını koymaya şekillendir her birini veya gruplara
sonra önerilerle yoğrulup başlanır uygulamaya
o ülkede öyle bunda böyle örneklere olgunlaşır -daha hala değişebilir haliyle- zararın neresinden dönülürse kârdır tesellisi bile var, bir yeni kuşağın yeni doğan ihtiyaçlarına kadar devam eder yine sil baştan hal ve öyle sürer gider… bu mu korkutacak geleceği, aratacakmış geçmişi?

geçmişim tarihin uygarlık evlatlarıdır kızı, oğluyla
Mehmetçikler yurdudur vatanım!
kişi keyfiyeti konuşulacak yer değil o bağrım....

orada geri kalanlar yoktur ana karnında gibi
gelecek neslin kendine yeterliğine hazırlık emeli
hür parlayacak gençliğin her çağda güzelliği
taşır mı hiç şüphe yi?

her yaşta biraz büyüyor, küçülüyorum fikirler yolunu
halk folkloruna benzer değişiklik, yenilik her nakaratı
zenginleşir nihavent, hicaz, sanat gibi bir makam sesi
nakarat müzikte de yer bulmuş, ahenk dolu, bilinmez mi

bu vatanda ‘’ben’’ büyüklüğü özeldir, bütünlükte ise tek büyüklüğümüzdür vatan, toprak ve dalgalanacak bayrak… ana evlatlarıyla birlikte büyüğümüz Allah’tır tek… özürlü, yetim, yoksul, yaşlı, çocuk hep küçüğümüzdür, onlar hep birer göz-bebeklerimiz… arkadaşımızdır doğa, komşularımız her ülke ile bir yürek, birlikte birer oyun heyecanıyla mutlu bir sevgide aşk

tanışmak ister misin benimle, hadi...
ne kadınlığımızdan pişman, ne erkekliğimizden usanç

varlığım türk varlığıysa eğer
bunu anlamakta mı geciktik, yoksa anlatmakta mı üşendik?

bir global birlik havası estiyse eğer
onlar mı çok tepindi, biz mi nazikleştik?

15 Mart 2007
bazen mızıkçılık, bazen yarış eder, küsersem eğer, müsterih olunsun ki, çok ama çok sevdiğimdendir bu... bu vatanda kişi olunur, sorumluluğuna da katlanabilen, kişilik unutulur vatan sorumluluğu mevzu bahis olursa… gerisi teferruattır, hayal gücüne arz sunulur…

ben, duygularımın selinde yürekle düşünüp akılla coşmaya kapıldım yine bak...sözde akla takılan kadın....herkes zaten kadınlarımızla birlikte, kadınlarımızla yaşardaşlıkla başlayarak hem...yüreğimden topladığım selamlardır kadınım....burada bir mizah anlayışı da benden olsun istedim: akla takıldığı için başına takmalı diyedir demiyorum, farklı olarak

elbise gibi giyilip atılan deniyor sık sık, hiçte yorumsuz atlanıp geçilmez galiba...zaten bedenimiz ruhumuza elbise, giyilip atılan olasılığı için de ölüm var ispat diye veya elbisenin kısası uzununa özürlü bedenler örnek bu katılığa...

aslında ama derdi şu: kendini sevmeyen ne yapar? ona buna hırlar, beğeniliyor olduğumu söyle bana dedirtmeye...bunun için de kimi bulabilir? gücünün yettiklerini herhalde...güç kime yeter? canının içinde can taşıyan, eli kolu bağlı misali zayıflık anlarındaki kimseler...bir zayıf haldeyken ne yapılır? Yardım et bana denilir ilk başta, sonra kendisine kendisi yardım edebilecek olmaya hazırlanır tabii...bu süreçte ne oluşur? Yol ayrımına geldim dayandım denilen noktaya bakış açıları acımasızcadır:

bir = fırsat bu fırsat denilen saldırı iştahıyla fırsatçılık oluşabilir...
iki = sinsilik denilen yılışma hakkını sahiplenme oluşabilir...
üç = bana uşaklık edersen seni korumama alırım pazarlığı oluşabilir...
dört = kendim gibisiyle birleşir gücümüzü arttırmaya cemiyet varlığı oluşmasını doğururum doğum yeteneğimin hakkı olarak...
beş = Kişi-toplum-ülke yükselişiyle evren birliğine barışın simgesi bu varlığımız işte...

kadın denilen yerde sur idim
kayıplara karışıp sır oldum
diyenlere hiç davet mi olurmuş?
Anlayana kadar sabrım var, anlayınca kendi balıklama dalar…

İçerden diken batıyor, dışardan kurşun kusuyor gibi bir hal oldu bu çalışma bütünü içeriği...sorunlar ve dayatmalar...ortada da vatanım...her sataşacak bulamayanın aklına gelen....bu ne utanmazlık Tanrım! Bir başkası nasıl terbiye edilebilir? Gelenin tepinmesi, gidenin kişnemesi ne demek?
Kendimi terbiye etmeye bu ömür bana yetmiyorken, nedir bu pislik?

Engel diyemiyorum, bahçeye girmeyelim diye çit olurdu engel diye. Affet Allah’ım, insana pislik diyemem, biliyorum. Sen Şeytan dedin, ama bu şeytanlıktan da berbat hal. En son olay yaratan tarihte biri var evet! Hitler! Ama bu son Yüzyılda vatanlar ağlatan, 168 ülkeyi ağlatan ortak bela oldular… Olay yaratmaya bu ne heves, bu ne hal? Hem de Türk bağrında? Kürt, Ermeni, Tarikat nerenize sığabildi, neyinizi anlayabildiniz de, Türk varlığı kanadı altında kurşun, tütsü, haşiş varlığı kusuyorsunuz edepsizce… Bu nakaratlar insana ne dedirtir, toplu bu vahşetin adı ne koyulur, hiç düşündün mü?

Olay yaratan tarihte biri var evet! Hitler!
Olay yaratmaya bu ne heves, bu ne hal?
Hem de Türk bağrında?
İnsan varlığı olduklarını unutmuşlar bunlar?

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 17.3.2007 23:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mehmet Çoban
    Mehmet Çoban

    'seçiminde hürdür insan örnek olarak mesela
    eşya, içki, sigara vs. veya din hakkında
    önce bilgiler ve bilgilendirmelerle sonra önlemler
    ve ancak bir de izlenecek yol olacak daha kısa uzun... '

    İnsanları kötülüklerde seçim/tercihe bırakmak, onları kollayıp korumamak, ancak onlara yapılacak en büyük ihanettir.

    Şu mantık, hiç bir zaman iyi bir mantık değildir..

    Kötülüğün azı kötülük değil, aşırısı kötülüktür..

    Veya, bırakalım canım, özgür iradesine bırakalım.. Eğer yaparsa cezasını veririz..

    Toplum ve onun devleti, birlikte kötülükleri kendinden kazımak, iyiliklerle adalet sağlamak görevindedir.

    Bunu başaramayanlar yıkılır gider.. Bakınız tarihe..

    Osmanlı'yı Lale devri yıkıp geçmiştir.
    Roma yıkılıp gitmiştir. Daha niceleri..

    Çağdaşlaşma ve modernleşme adına yapılan bir sürü hareket, toplumsal yozlaşmalarla birlikte kötülükleri topluma yasallaştırmaktadır.

    Bu gidişin sonu yokluktur. Yok oluştur.

    Cevap Yaz
  • Ünal Kar
    Ünal Kar

    düşündürücü...

    etkileyici bir anlatım...

    beyinlere kıvılcımla çaktırması dileğiyle..


    selam ve saygılarımı gönderiyorum..

    Cevap Yaz
  • Murat Aydın Doma
    Murat Aydın Doma

    'tanışmak ister misin benimle, hadi...
    ne kadınlığımızdan pişman, ne erkekliğimizden usanç

    varlığım türk varlığıysa eğer
    bunu anlamakta mı geciktik, yoksa anlatmakta mı üşendik?
    bir global birlik havası estiyse eğer
    onlar mı çok tepindi, biz mi nazikleştik? '

    çok yerinde sorular bunlar... yüreğinize sağlık... anlamlı şiire tebrik...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Sevinç Kavuk