Tutmalıyım kendimi seni sevmemek için
Gözlerine bakadurmamalıyım
Biliyorum sonu olmayacak
Tanıyorum kendimi zaaflarım baş gösterecek yine.
Bir gülümsemen bile yetecek bana
Ya da bir küçük merhaban
Gideceksen bir gün
Mevsimlerden bahar olsun öyle git
Gülmelerimizi yanında götür
Ağlamaklar bende kalsın
Nasılsa gözyaşımı saklar yağmurlar
Aratmaz yokluğunu kırda açan çiçekler,
Çamurdan arabalar yapan
Bir köy çocuğu değilim.
Uçurtmasını sadece resimlerinde uçurabilen
Bir şehir çocuğu da
Ben bir sokak çocuğuyum
rengini gökyüzünden alırmış denizler
bir bakarsın masmavi,
bir bakarsın katran karasına bürünmüş
mevsimler de beni çarpar aralıksız
bilimin bilgeliği aciz kalır onlara
Belki bugün değil ama yarına;
Yazılacak neçe şiirler var senin için.
Ceplerinde işlenmemiş betimlemelerle,
Sırasını bekler şimdi mısralar kol kola vermiş.
Kimisi gözlerine karalar çalacak,
Ne zaman senin için şiir vakti gelse İstanbul,
Güzel olan ne varsa sana dair
Bir bir uyanmaya başlarmış uykusundan;
Ay ergenlik çağına girip akşamları
Yakamozuna bakıp dururmuş Adalar’da
Soluyunca mevsimler Çamlıca’da
Hızlı adımlarla yürüdüm bugüne dek
Dönüp arkama bakmak gelmedi hiç aklıma
Sarmalamış meğerse beni aç gözlü dalgalar
Yürüdükçe açıldım mavilerde, açıldıkça küçüldüm.
Derken kesildi ayaklarım birden kalakaldım
Bir adım daha atmak isterken var gücümle
Yazacak bir satırım yoktur artık sana,
Söyleyecek bir çift güzel sözüm de.
Sevdanın en garip hali yaşanacak bugünlerde!
Duygularımı kendime sakladım çünkü,içimde büyütmek için..
Büyüdükçe büyüyecek,çoğaldıkça çoğalacak.
Yüreğim özlemine demlenecek gecelerce.
söyle bana yar! kaç zaman oldu?
bir noktayken bir doğru olalı,
zaman bir su misali akarken
dişi kırılmış bir çarka döneli.
anlat bana yar!
Anlatırlar seni bana,her nisanın on dördünde:
Sigaradan sararmış bıyıklarını,
Yaşlanmış demesinler diye siyaha boyanmış saçlarını,
İki tırnağı düşmüş kocaman ellerini,
Sarılırken boynuna, secdeye eğilişini,
Resimlerdeki Sultanahmetlık heybetini…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!