Nahl
Mucize üstü mucize var Nahl Suresinde
Uzun laf anlatılır insanın aptalına
Gerçek söz de anlatılır Allah'ın kuluna
Kuran gerçeği göstermez şeytanın kuluna
Göğe bak ayet otuz sekiz otuz dokuza
Pırıl pırıl dır gökyüzü rastlanmaz buluta
Bak gecenin Ay'ına gündüzün güneş'ine
Bakma inananların sisine dumanına
Diriltmek Rabbin kendine verdiği sözüdür
İçimize yerleştirilmiş bir ön sezgidir
Dirilmeden Haktan söz edilmez bu açıktır
Her canlı yapabileceğinin kanıtıdır
O mükemmelliklerin erişilmezliğidir
Sürekliliği tekrar dirileceğimizdir
Tekrar var olacağımızın kesin kanıtı
Ayet otuz sekizle otuz dokuzun sözü
Biraz daha açıp da kaldıralım kuşkuyu
Açıklayalım ölümün ne olduğunu
İnsanın yarısı madde yarısı manadır
Aklı var eden şey maddeyi mana edendir
Bir bakıma kendi gibilere çevirendir
Maddeyi mananın somut şeyleri yapandır
Maddenin hızı maksimum ışık hızıdır
Mananın hızı hem sonsuz hem mekansız dır
Madde ile yakalanması olanaksızdır
Çeşitli aynalarda yansımalarımız dır
Bedendeki manamızı gölge gibi düşün
En hızlılarından o hem yerin hem göğün
Farkına varılır gidişinin gelişinin
Bir birine bağlı bağları yok hiç bir şeyin
Evrendeki her şeyi kuvarklar oluşturur
Bütün kuvarkların anti kuvarkları vardır
Kuvarkla anti kuvark ayrı değil bütündür
Örnek istersen uzun bir mıknatıs gibidir
Mıknatıs örneğini çok çok uzunca düşün
Anlayıp kavrayamaz san çok çok zordur işin
Her sayının bir karşıtı negatifi vardır
Her negatif yükün pozitif karşıtı vardır
Her maddenin karşıt bir anti maddesi vardır
İnsanlarda öyledir anti benleri vardır
Yarısı maddi alem yarısı manadadır
Maddi alem sanal manevi olan asıldır
Ölüm dediğimiz şey maddeden ayrılmaktır
Ölmek dediğimiz şey gerçekten dirilmek tir
Beden can ruh tamamen bir birinden ayrıdır
Ruh ayrılsa da canımız bedenlerde kalır
Kanıt ölenin organı yaşayanlarda dır
Asıl olan bedenle canımız değil ruh'tur
Ayet otuz dokuzda denen tamamen budur
İnsan orada kendi cezasını kendi verir
Bu dünyadaki olaylarda buna benzerdir
Sağlıklı olan kendi cezalarını verir
Sağlıklı olanlar dünyamıza pek az gelir
Var olanınsa aklı vicdanı körelmiştir
İnsan öncesiz mi sonrasız mı tartışılmaz
O Allah tan başkasına yakıştırılmaz
O halde var oluşumuz hiç şüphe götürmez
Var oluşumuz açıktır değil anlaşılmaz
İki anti madde bir tek hücrede birleştik
Hem maddi hem manevi alemi vatan bildik
Bir yönümüzle madde diğeriyle manaydık
Maddeden kurtulup tamamen saf mana olduk
Maddi yönlerimizi de manaya çevirdik
Ne idik ne olduk ölünce onları gördük
Her gün ölüp dirildik bu gerçeği görmedik
İlk günden ölünceye dek kaç atom götürdük
Işık hızını aşamazdık foton olsaydık
Bir yüz yılda ölmezdik eğer atom kalsaydık
Sonsuzdur bizim gerçek alemdeki kütlemiz
Sonsuzdur kuvvetimiz enerjimi zrhızımız
Yıldızın yanmış tozlarından dır elbisemiz
Elbisesiz halimizdir ölüm bildiğimiz
Dünyadan hem gideni görürüz hem geleni
Bu ispatlamaz mı başka dünya olduğunu
Ölümsüzlük yoksa söz edilmez adaletten
Tanrı olmaz adaleti sağlayamayandan
Adaletin varlığı kesindir nerden baksan
Rabbide yok eder adaletini yok eden
Muhammed'e yolun en doğrusunu gösterdik
Ayet yüz yirmi üç güneşi eline verdik
Hak din olan İbrahimin dinine uy dedik
Yeni din vermedik eskisini tastiklettik
Dünya için dinin tekliğini ispat ettik
Yunus Öztürk 1Kayıt Tarihi : 15.8.2014 01:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yunus Öztürk 1](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/08/15/nahl.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!