Nahit Yücel Öykü VI Yansıma Şiiri - Yoru ...

Nihat Yücel
232

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

YANSIMA


Şubatın kirli, bulanık rüzgarı toprak yolda kurumaya yüz tutmuş çamurları bir kez daha yaladı. Yol boyunca uzanan çıplak kavak ağaçları birbirlerinin üzerine kapanıyorlardı rüzgar vurdukça. Dallar çocuk ağlayışlarını andıran uğultularla sesleniyorlardı. Uğultular giderek yükseliyor, bilinmeyen bir gücün savaş çığlıkları olarak yansıyordu insanın gözlerinde. Öylesine bir çılgınlık koşuyordu doğada, kendi dışında kalan herşeyin üzerine yürüyen...

Meryem pencereden çekildiğinde gözleri iyice büyümüştü. Korkuyordu. Yalnızlığıyla korkunun birbirine karıştığı çirkin, karanlık bir çizgide hissetti kendini. Elindeki süpürgeyi bir iki silkeleyip kapının arkasına koydu. Odanın bir köşesinde desenli kalın naylonla örtülü küçük bir masa, onun hemen yanında her an devrilecekmiş gibi duran, Meryem'in ne zamandan beri var olduğunu düşünmediği sallantılı, tahta bir sandalye vardı. Kapının hemen yanında üzeri buruşmuş, yerlere sarkan eski bir çarşafla kaplı yatağın kapı tarafındaki köşesine oturdu. Yatağın bu köşesinin Meryem'i günlük yaşantısından ayırabilen bir etkinliği vardı. Hayallerini burada kurar, saçlarını tararken ya da gizlice gözlerinin güzelliğini seyrederken hep burada otururdu. Kapının arkasındaki süpürgeyi kaparak yatağın altını süpürmesi, masanın tozunu alması her günkü, alışılmış akıntıya dönebilmesi için yeterliydi.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta