en kızgınlığında yani her şeyin temmuzunda
tam öğlen anında
güneş tepesine dikilirdi
ağacın
tepesinde serçenin kanadı altında ki
Sıradanlığımın yitip gittiği bir şenliksin
Şiirler yazıyorum
Ama gülmeyeceksin
Sana söz
Ben gidince şair olacağım
kaldırımlar daralıyor
birlikte yürüyemeceğiz
zaman daralıyor
sözcükler telaşlı
bardağım sağır
küçük dizelerle oyalıyorum
şiiri
kaçamak yapmak gibi
akşamüstleriyle geceyi
geçmişimizde olamayacağımız gibi
nasıl aynı olabiliriz
şimdiki halde sev
yarında beni bekleme
çünkü şimdiye benzerim hep
geçmişte yapamadıklarımızdı geleceğimiz
o da yanımızdan çekip gider hep
ondan çocuk oluruz
belki geri döner diye
aşk yitirilecek bir şey değil
çünkü o yalnızca bana ait
bilmez kimse de
kimsesiz değil
Belki de biraz şımardı düşüncelerim
Ya da yüz gördü senden
Ya da uyumamışsındır
Uygun olur dedim çay üstüne
Uysun diye yazıyorum
söyleyeceklerimin
üzerine benzin döküp
ateşi sen de aramaktı
umut
birden yağmur yağmasıydı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!