Sanma ki sessizliğim zayıflıktı,
Ben konuşmadım… çünkü kalbim bağırıyordu.
Sen duymadın.
Ama her sessizliğimde bir dağ yıkıldı içimde.
Sustum, çünkü değmedi.
Affettim, çünkü ben yandım…
Ve her yangından sonra küllerimden yeniden doğdum,
Ama aynı yerde bir daha durmadım.
Beni unuttun sandın,
Oysa ben unutmadım; sadece bıraktım.
Kendimi değil, seni…
Çünkü ben yük taşımam, taşırım sadece kalbime yakışanı.
Sen incittin
Ama ben kırılmadım, şekil değiştirdim.
Artık daha keskinim, daha netim,
Ve hiçbir aynaya ihtiyacım yok; kendimi çok iyi tanıyorum.
Sana şiir değil, suskunluk yazdım önce.
Ama şimdi her dizede bir iz var senden…
Ve her kelimede “keşke” diyeceğin bir kadın duruyor:
Ben Nagihan’ım.
Beni gölgede bırakmaya çalışanlar oldu…
Ama ben zaten geceye aşığım.
Karanlıkta parlamayı öğrendim,
Işığa ihtiyacım yok artık, çünkü ben kendimi yakarım.
Artık adıma yazılan hiçbir hikâyede figüran değilim.
Ve sen…
Sadece bir dipnot olarak kalacaksın,
Benim sayfalarca parladığım yerde.
Kayıt Tarihi : 12.5.2025 20:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!