Bilirim
ebedi değilim bu hayatta,
bir gölgelenmeden ibaret serüvenim.
Bilseydim ömrün bitip dertlerin bitmeyeceğini
uğramazdım buralara..
ekmek derdi, kavgalar, aşklar...
yıllar böyle geçermiş,
sadece dua ile yetinip,
feryatların figanların duyulmasını beklemek,
beşer in şaştığı vakitmiş.
üzüldüğün şeyler kalır hep bir yanında,
olup olmadık vakitlerde dem tutar efkarın
yakarsın bi cigara, birkaç damla süzülür yanaklarından
silerken gözyaşlarını,
acı bir tebessüm düşer yüzüne…
mevsim değişimlerine endekslidir hayati vurguların,
her mevsim bahar olsun istersin
ne vakit açsan pencereni
olumsuz hava şartlarına yenilirsin
haber bültenleri seyeredesin, hayıflanırsın
gazetelere bakar ağlarsın, gülersin
kahramanın olur üçüncü sayfa mağduru aşklar
unutursun dertlerden, acılardan verem olduğunu
bir an gelir aklına eyvah dersin,
çünkü yetmeyecektir cebindeki para
ne ekmek almaya ne de sigara almaya..
kendini sokağa atarsın,
yağmur yağar,
her damlada yitmek istersin
daha bir kederlidir ruhun
bulutların gökyüzünü örselediği bir anda,
bomboş kalır sokaklar,
ıslak caddelerde yürüsün
su birikintilerine basıp geçmek, ıslanmak
nabız atışları tükenmekte olan cümlelerini
harekete geçirir.
ayrılıklar gelir aklına, cevapsız sorular
gök kuşağı gibidir bu nedenle düşüncelerin
sonra bir şarkının içerisinde kaybolursun
duygu yüklü kelimelerin had safhaya çıkar
tavan yapar çağresizliğin..
kör kuyularda hissedersin kendini
titrek bir mum ışığına hasretsindir
yıldız yok, ay yok, hiçbir şey yok,
dedim ya,
ebedi değil serüvenim..
bu yüzden mutluluğa tebessüme küsmüşlüğüm..
can çekişiyor umutlarım
nabız yok..
15 Aralık 2009
Kayıt Tarihi : 6.5.2014 01:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!