Ulu Kutsal Makama,
Sayın Yüce Yaratıcı
Ben kulun Adem,
Adımı babam koymuş.
Sen daha iyi bilirsin ya,
Beş kızın üstüne
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Sevgili Huri...
"İnsan Olmak" dediğin biraz da özgeci, sen'cil olmaktan geçiyor.
kalbimi sınayarak yazdığım satırlardı...Eril bir kalp gibi sezmek, akıl gibi düşünmek üzerine bir gayretle...
Olup olmadığını bilemem, fakat derinden hissettiklerim Ben'i çoğalttı...
Size de yansıdıysa, ne mutlu...
Hemhâl olabilmek epeyi zahmetli zira.
Güzel dileklerin için çok teşekkür ederim.
Dualarına melekler de senin için amin diyorlar.
Var ol.
Yürekten Sevgilerimle
sevgili Dengi; satırlarında dolaşırken yine tanıdık bir duygu ile karşılaştım, bu duygunun huzuru, sorgusu, içine eklenen sevgi, aile beni bir kaç saniye soluksuz bıraktı.... öyle ki içim mi acıdı, duygu seli mi oldu, hepsi ve dahasıydı kesin...seni tanıdığım ve şiirlerine dokunduğum için çok mutluyum.... dualarımı yollarken kalbimden sevgi yolluyorum.
çokça da sarılarak.... iyi ki.
Sevgili Huri...
"İnsan Olmak" dediğin biraz da özgeci, sen'cil olmaktan geçiyor.
kalbimi sınayarak yazdığım satırlardı...Eril bir kalp gibi sezmek, akıl gibi düşünmek üzerine bir gayretle...
Olup olmadığını bilemem, fakat derinden hissettiklerim Ben'i çoğalttı...
Size de yansıdıysa, ne mutlu...
Hemhâl olabilmek epeyi zahmetli zira.
Güzel dileklerin için çok teşekkür ederim.
Dualarına melekler de senin için amin diyorlar.
Var ol.
Yürekten Sevgilerimle
Sayın Alan Adam,
Çok teşekkür ederim.
Çok mutlu etti yorumunuz.
Hürmetlerimle
Dikkatlice, iki kez okudum… Şiirin örgüsü kadar, şairin yakarışı da içten ve çok anlamlı… Her bentte geçmişimize, özlemlerimize, yaşantımıza dair izler, okurken savruluyor insan…Geçmişe ve kutsal metinlere bu kadar ince ve yumuşak atfta bulunmak herkese nasib olmaz. İyi ki varsınız. Teşekkür ederim!
Sayın Alan Adam,
Çok teşekkür ederim.
Çok mutlu etti yorumunuz.
Hürmetlerimle
Sayın Mustafa Bey,
Çok teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuz ve mâlum gerçekleri hatırlattığıniz için.
Bu şiir müennes bir kalemden dökülen müzekker harflerden oluşup;
Bir "acaba'" nin yazdırdığıdır.
Bir akıl/ diğer akli anlamaya çalıştı!
Yürekte cinsiyet yok demeye çalıştı.
Diğerkâm'lik zor değil kastıyla yazıldı...Kendimce ...
Teşekkür ederim tekrar,
Saygılarımla
"Makama" dilekçe, belli...
Maruzat, "zeytin gibi olabilmek
Ömürde",
Çiçeğinin çiçeğini görebilmek..-Niyeyse-
Müzekker olan,
"Yargılama hakkına sahip" olan mıdır?
Müzekkereyi sadece o yazabilir zira!
Öyledir, "ataerkil" toplumlarda,
Ya da moda deyimle "erkek egemen..."
Ne yapsın "dişi",
Yur, yıkar, çileyi de çeker,
Sofrayı düzer,
Dilekçesi kabul olur,
"Ömrü uzar" inşallah...
İlginçti,
Eskilere, ta geçmişe götürdü...
Tebrikler yaratıcılığa, şiire Naz Hanım..
Sayın Mustafa Bey,
Çok teşekkür ediyorum kıymetli yorumunuz ve mâlum gerçekleri hatırlattığıniz için.
Bu şiir müennes bir kalemden dökülen müzekker harflerden oluşup;
Bir "acaba'" nin yazdırdığıdır.
Bir akıl/ diğer akli anlamaya çalıştı!
Yürekte cinsiyet yok demeye çalıştı.
Diğerkâm'lik zor değil kastıyla yazıldı...Kendimce ...
Teşekkür ederim tekrar,
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta