Ilık rüzgâr, karanlık bir gece,
Ay, etrafında haleler,
Sıkıntılar içinde.
Küçük kapkara bulutlar,
Ay, bulut tutulması içinde.
Balon oynar çocuklar,
Hayal ederler içinde,
Mavi, kırmızı, beyaz, sarı,
Palyaçoları, oyuncakları.
Balon oynar çocuklar,
Yine güzel sözler geçiyor içimden,
Açık, seçik, samimi ve içten,
Son nefesime kadar konuşsam,
İçimde ne varsa döksem.
Bir gün dağları aşsam kuşların kanadında,
Yolların yorulduğu yer var ya,
bittiği yer yılların,
Umudu da kalmayacak, orda baharın,
Güldüğü kadar güleceksin, hatıralarda.
Üstüne gün doğmayacak,
sabahlara günaydın.
Bitmemiş şiir gibi susunca lisan,
Kırılgan melekler ağlıyor.
Beklenen vefadan uzakta,
Yumurtadan, çıkamayan civcivler,
Bal dökülmeyen ağızlardan korkuyor.
Unutkanlık kokarken şükürler,
Ne büyüklüğe şartlanmış duygularım, ne küçüklüğe.
Uzun yıllar ya da kısa ömürler hiç fark etmez,
Her şeyimle odaklanmışım varlık olan noktaya,
Şartları yok bir sevinç, ölçüye sığmaz.
Varı yokla tartmaya memur bir terazi.
Ne çok güzel yaratırsın? Rabbim iki kulunu.
Zor yetişir, dikenlidir, sevindirirsin sen onu.
Sevdirirsin sevenlere verirsin de nurunu
Aşk bağıyla ördürürsün, kalesini, surunu
Ne çok narin yaparsın güzellerin kalbini?
Büyüyen, büyüyen, engin sularda,
Büyüyen dalgalar,
En içinde tek nokta,
Suya düşmüş taş gibi,
Hayattır, başlayan.
Bir çoban sırtında aba ve elinde sopası,
Yorgun kavalını tutuyor,
Gönlünde nerelerin havası.
Tepelere dağıtmış, kuzuları, koyunları,
Seyre dalmış, dağları, otları, bulutları.
Süzüyor ufukları.
Gece sessizliğini dinlediğim, bu şehir,
Gündüz çırpınışlarını,
Cadde cadde, sokak sokak,
Kalp atışlarını, duygularını,
Esmer buğday tenli sarışın,
Fakir zengin, insanlarını, her yaştan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!