Küçücük umutlarım vardı benim
Herbiri gözbebeklerimde saklı
Yarın diyordum yarın
Herşey daha da güzelleşecek
Her geçen gün her geçen saniye
Beklemeden yarını
Küçük bir gül dalıydım
Rüzgarlar savurdu ordan oraya
Bazen bir mavzer mermisi gibi
Deli divane
Bazen de bir aşığın tutkusu gibi ölümcül
Kimi zaman ağladım zamansız
Sana bakarken küt küt atıyorsa kalbim
Saatli bir bomba taşıdığım içindir yüreğimde
Bir molotofun sıcaklığı yalıyorsa saçlarımı
Dudaklarımı çekmiştir dudakların
Ve ıslanmışsam tepeden tırnağa asitli sularla
Bil ki girmişsindir rüyalarıma
Mapusdayız
Saat gecenin bir vakti
Hiç bir şeyde bulunmuyor
Bir dal sigara ile
Demli bir çayın keyfi
Oniki kişilik koğuşta ondokuz can
Bir türküdür ölüm
Daha beşikteyken söylenen başucunda
ne kadar benzer birbirine
Kundak yapılan patiskayla
Vücuduna sarılan bez parçası
Gözlerini yumup öldüğünde
Kırıldım...
Bu kaçıncı bozgunum kendimle savaşta
Bu kaçıncı ihanet
Bu kaçıncı terkediş kendimi bir piç gibi bırakıp
Kentin orta yerinde
Kırıldım
Yıkıla yıkıla
Yıkmayı öğrenebilecek misin bakalım küçüğüm
Yıktığın duvarların altında kalmayı göze alıp
Kendi kellene basarak
Zafer kazanmış komutan edasıyla
Sigara tüttürebilecek misin
Kim Kime aşık
Kim kime neden aşık
Ben garip bir kaçık
Ben aşka aşık
İç hesaplaşma yaşıyor vücudum
Gittiğin günden beri
Ayaklarım kaçarken sevdadan kaypakça
Beynimse kavgada
Ellerim sallanırken geçmişime
Gözlerim ihanet etmekte erkekliğime
Yasak üstüne kurulmuş dünya, yıkmak yasak
Doğmak sevmek büyümek
Ve özgürce ölmek yasak
Şarkılarla yürümek bir sabah vakti
Alabildiğine özgür dolaşmak
Sevmak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!