Heyder Baba, Kerkenez’in bir eşi
GAFLETİ’de.. Şehriyar’ın kardeşi.
Şu könlümün derd ortağı, sirdeşi
Menim de bir dağım vardı Şehriyar
Şadımanlık çağım vardı Şehriyar!
Gittin.. ardına bakmadan, zamansız
Gökte yıldız gibi kaydın da gittin.
Tutulmuşken gözlerine amansız
Tutup beni mahzun koydun da gittin.
Gittin.. yüreğimi aşkın sarmışken
Ey Türk’ün zafer takı, al sancağı
Ne zaman silaha davranacağız? !
Kirli bezirganlar, beyler yüzünden
Düşsün de Hilâle Haçın gölgesi
Çiğnensin yurdunda Türk’ün töresi...
Ne zaman silaha davranacağız? !
Bu aşk fukarası, sevgiye hasret
Gönlümü, pazara tuttum alan yok!
Gururumu güzellere pay ettim
Ayaklar altına attım alan yok!
'Yahşi' gülüp geçti, çektim 'yamandan'
Senin servi boylarına
Dallar bakıp imrenmez mi?
Güzelliğin dilde destan
Kullar bakıp imrenmez mi?
Ya tuş yerim yahut künde
Gözlerini görsem nefes alamam
Gönlüme çığ düşer bakışlarından!
Yanılıp ardına düşmüşsem suç mu
Böyle mi vurmalı avcıyı ceylan? ! .
Yağmur olup bulutlarla aktığı
AŞK OLSUN
Yanarım, yanarım.. kalbe kor düştü
Yeridir bu ahım yaksa cihanı! ..
Ne çare güz geçti, işte kar düştü
Sözüm vardı taşa geçer
Gönlüm beni dinlemedi.
Sarhoş gezer, bade içer
Gönlüm beni dinlemedi.
Yâr bağlayıp, çözer saçın
Taptâze bir aşkın elemi sarar
Öksüz yüreğimi gece boyunca.
Hasret otağını sîneme kurar
Semâda bir garip yıldız kayınca.
Bilirim; sevdâya boyun eğmişim
Korkunç bir sessizlik sardı etrafı
Komşular sükutun tutsağı olmuş! .
Birden, dizlerimin çözüldü bağı
Dediler: “Civanın, yavrun vurulmuş! .”
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!