http://nurtenaltinok.azbuz.com
zaman dar
zaman acımasız
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
bulsun sevgili Nurten.. bir gül atsın sonsuzluğa hedefini bulsun dilerim..yürekten kutluyorum..sevgiler
zor olmamalı
yeni anın zamanını yakalamak
varsa bir SEN yaşayan SEN ’de
ve o SEN ’de sevda kırıntıları...
çoktan tükendi sokak satıcıları
kendi aşını kendin yapma zamanı
bir gül sun /
sonsuzluğa
hedefini bulsun...
Kutlarım efendim. Güzel dizeler. Saygılar.
Mehmet Nacar
Sayın Altınok,
'zaman dar
zaman acımasız
farkındayız'
ve;
(...)
'özlemi duyulan...
ve unutulan
heyecanlarımız/
gençliğe dair...'
dizelerinize ve şiirin bütününe bakıldığında, 'zaman'la ilgili kaygılarınızda yerden göğe kadar haklısınız. Ve bu kaygıları;
'bir gül sun /
sonsuzluğa
hedefini bulsun...'
diyerek de, bir şair sorumluluğuyla 'zaman'ın değerini bilmemiz gerektiği konusunda bizleri uyarıyor ve hatırlatmada bulunuyorsunuz.
Benim şiirinizle ilgili yorumum, -affınıza sığınarak-size dönük bir eleştiri değil, -kendimi de katarak söylüyorum- 'zaman'ın değerini bilmeyenlerle, anlamayanlarla ilgiliydi.
Demek ki, söylemek istediklerimi yeterince ifade edememişim Bu benim hatam. Ama bilmenizi isterim ki, sadece yazma çabasında olan bir çırak olarak, siz usta bir şairi eleştirme kabalığını da kendime yakıştıramam, efendim.
Saygılarımla...
'Dar da olsa... Acımasız da olsa...' zaman mı gerçekte suçlu olan?
Zamanı bol keseden tüketen; bizler, kendimiz değil miyiz?
Sorulduğunda 'Ne yapalım... Oturuyoruz işte... Zaman öldürüyoruz...' demekten başka bir şey yaptığımız yok genellikle -zamanın bizi öldürmekte olduğunun farkında olmadan... Ya da farkında olsak da aldırış etmiyoruz... Mutlulukları da ya yakalayamıyor ya da erteleyip durmuyor muyuz bu nedenle... Kendimizi yalnızlığın kucağına terk edip ağlıyoruz sonra da...
Yine size yakışan, yaşamaya dair, uyarılarla döşenmiş, bir inci sözcük sağanağı...
Yüreğinize sağlık...
Saygılar...
çok hoştu kutlarım..Murat Bolat
bir gül sun /
sonsuzluğa
hedefini bulsun.
çok güzel kutlarım sizi
bir gül sun..sonsuzluktaki gül bahçesine...adın kalsın... dizelerin hedefini bulsun....dileklerimle... yunus güzel
zaman dar
zaman acımasız
farkındayız
zor olmamalı
yeni anın zamanını yakalamak
varsa bir SEN yaşayan SEN ’de
ve o SEN ’de sevda kırıntıları...
çoktan tükendi sokak satıcıları
kendi aşını kendin yapma zamanı
bir gül sun /
sonsuzluğa
hedefini bulsun...
Bir gül sun sonsuzluğa,hedefini bulsun.
Harika söylem.Tebrikelr
teşekkür ederim sevgili altınok
Hayata dair hiç bir şey ertelenmemeli bence sevgili nurten çok güzel anlamlı bir şiir kutlarım:))
Gurbet meleği
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta