Mutluluk Dansı Şiiri - Selahattin Yetgin

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Mutluluk Dansı

Nice karanlık gecelerden sonra güneş doğuyor işte. Eğilip suya dokunuyorum ellerimle. Suskunluğunu dinliyorum göllerin, gölgem düşüyor suya, bir öpüş dokunuyor dudaklarıma, kuşlar havalanıyor yüreğimden.
Yaşamak diye dilimden dökülen melodilerde hayata meydan okurcasına sıkılıyor yumruğum. Göğsümü kabartan güçle, içimi dolduran şevkle mutlanıyorum. Sesin, soluğun, gülüşlerin gecelerime ışık, firari aklıma rehber oluyor.
Kaptırdım gönlümü sana gizemin tatlı kızı. Karlı dağlarımdan ırmaklara yürüyor sularım. Cennet bahçelerimi sulamakta gürül gürül akışıyla. Yıktın zindanlarımı, çözdün kelepçelerimi, gönlüme kazıdığın mutluluk bestesiyle aşkın şarkısını söylüyorum şimdi.
Hücrelerimi doldururken sevgin, hüznü de katık yapıyorum içerisine. Yıllardır yüreğimi yakan yalancı aşklarıma mendil sallıyorum anlayacağın. Her gece seni düşünmenin mutluluk uçuşlarında, sana saldığım mesajlardan umut umuyor, gözlerindeki tanrılara avuç açıyorum aşkını sunması için.
Yeni, yepyeni mutluluklar çalıyor kapımı bak. Acılarım kartal pençelerinden kayıyorlar ve bir uçurumda parçalanıyorlar gül yüzlüm. Sevdanın onulmaz yakıcılığında elveda diyorum tüm yaşadıklarıma. Tahta köprülerde sana koşuyor, ellerimdeki buket buket kır çiçekleriyle önünde diz çöküyorum işte.
Gözyaşlarını bir cam kavanoza koyup ömrümün sonuna kadar seyretmek istiyorum. Deniz gözlerinin ülkesinde, fırtınalara aldırmadan, yeni başlayan yarınlarıma, ufkumun rotasıyla sana çizdiğim mükemmel çizgide yürüyüşlerim hiç bitmesin istiyorum.
Seviyorum seni. Arının iğnesinde şekillenen ve bir peteğe dolan bal gibi. Seviyorum seni bir çocuğun annesine sarılışı gibi. Zamanın memesine yapışarak hayata atılacak bir deli tay gibi. Seviyorum, geçmiş nice günlere inat, yıkıntılar altında kalan tüm sevdalarıma nispet eder gibi. Yazgımın beni sürüklediği nice gezegenlere ışınlanır gibi, ateş gibi, su gibi, deniz gibi, Fırat'ın deli deli çağlaması gibi.
Sen, mevsimlerimi değiştirirken şevkatinle, kırılgan yüreğimi de söktün yerinden. İçimde açan bembeyaz güllerimin yaratıcısı oldun. Yaşamanın böylesine güzel olduğunu sen öğrettin, sen tattırdın bana. Yeniden kopyaladın bedenimi, yeniden yapıştım hayatın memesine. Sana bağlanmışlığım, sana tutsaklığım, sana yanmışlığımla selam olsun yeni güne, selam olsun doğan güneşe, daldaki çiçeğe, çiçekteki arıya, arının kanadındaki özgürlüğe, özgürlüğün verdiği güzelliğe. Selam olsun sevgiyle çarpan tüm yüreklere.
Hoşçakal acılarım. Elveda vefasız sevdalarım. Tüm geride bıraktıklarım hoşçakalın. Denizlerimdeki tüm incilerimi sizlere bırakıyorum. Bir sazın ritminde, bir kemanın büyüleyici güzelliğinde ve bir kavalın yanık nağmesinde yüreğimdeki gizeme yürüyorum. Benim için ağlayan, benim için rüyalarda danseden yürekte otak kurdum. Bu canı ona adadım, bu yürekte mutluluk denilen dansı yapıyorum şimdi...

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 11.8.2005 10:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selahattin Yetgin