Nasıl kandın bilmem ki, cahillerin sözüne?
İşi gücü bırakıp, düştün onun izine.
Onca yıldır ararsın ve sorarsın mutu da;
Ne yazık ki o hala, poz vermedi gözüne.
Dedim sana kaç defa, yanlış diye adresler!
Her seferde çektin sen, şu dostuna hep restler.
En nihayet anladım, dine niye karşısın;
Çelmiş senin aklını, Hak düşmanı teresler.
Yetmedi mi boş yere, sarf ettiğin emekler?
Kâfi midir mut için, ben mutluyum demekler?
Buna evet desen de, ikna olmam bilesin!
Bir ben değil şu söze, güler dostum semekler.
O şey için tek formül, münderiçken İslam’da;
Niye hala boğulup, durmaktasın evhamda?
O, formülün sahibi, Rab’tır madem ey insan;
Bir an önce tatbik et, helak olma gel gamda!
Akil kula çok kelam, israf iken arkadaş;
Onca sözden bir dersi, almadı mı halen baş?
Yanlışında musırsan, beni boşa eğleme!
Helaket’i bekleme, sen o başa çal bir taş!
Abdullah Toroslu
30.01.2014-İzmir
Kayıt Tarihi : 30.1.2014 17:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!