Mustafa Zincirkiran Şiirleri - Şair Must ...

Ne ümitle baktım güzel yüzüne
Parmağım dolaşır yazım yok artık.
Sonunda baharım döndü güzüne
Kışta kaldım şimdi yazım yok artık.

Dertlensem derdimi sana açardım

İlkbaharda öğrenmiştik geleceksin, bekliyoruz.
Öğrenmiştik geleceksin bekliyoruz, özlüyoruz...
Geleceksin bekliyoruz, özlüyoruz, sevgine sevgi
Bekliyoruz, özlüyoruz, sevgine sevgi ekliyoruz Efe’m.

Bahar bize müjdeciydi, ferahlattı içimizi.

ULU ÇINAR


Bir ulu çınar misâli heybeti
Göz önünde sessiz, fakat boş değil.

Gönlümdesin kaç yıl vazgeçemem ki
Kanatsız kalmışım hiç uçamam ki
Senden olamazsa su içemem ki
Seni nasıl, nasıl unuturum ben.

Bir zamanlar gençtim, aşkına yandım

Sevgi ve muhabbet dostluğun başı
Olarak bilip de eker gideriz.
Doğunca başlıyor, olmaz ki yaşı
Gönülde olanı döker gideriz.

Sevgi, panzehirdir yok eder kini

Mesnevî’den öğreniyorum yeni
İnsan hali, yüzünde gizli imiş.
Denemek istersen, örnek al seni
İman, inkâr özünde gizli imiş.

Duyguyu anlatır dinlerken beste

Kaderde yazılan gelirmiş başa
Neler görülecek, yeter ki yaşa
Tedbir ayrı konu, çırpınmak boşa
……….. Suyum ısınmış ki, sürgünüm çıktı
……….. Bu zamansız SÜRGÜN, canımı sıktı.

(Atışmacılar’da bir Dost Muhabbeti şiiri)

Sanat icra ayrı sanatçı ayrı
Neyi nasıl niçin bilmemiz lâzım
Bir şey düşünmeyip sanattan gayrı
Öylece sanata dalmamız lâzım.

Bahar oldu, açıldı hep çiçekler
Yeşerdi dalların gördüm, sarmaşık.
Uç veren filizler üste giderler
Günbegün büyümen derd'im, sarmaşık.

Güz gelince yaprakların morlaşır

(Şair Halil Şakir Taşçıoğlu Beyefendi’ye)

Halil beyim yol açınca yazıldı
Hayır çıkar diye moral bozuldu
Moralsiz olunca hepten kızıldı
Saldırgan tutumlar fitne ekiyor.