Mustafa Zincirkiran Şiirleri - Şair Must ...

1996 Yılı Öğretmenler günü için protokole yazılmıştı.

Bekledik şu ânı geçmezdi aylar
Günümüze hoş geldiniz efendim.
Muhterem hanımlar, muhterem beyler
Günümüze hoş geldiniz efendim.

Öğretmenim mübarektir mesleğim
Nasıl olmalıyım, sormak isterim.
Öğrencimin mutluluğu dileğim
Mutlu günlerini görmek isterim.

İlim irfan için dirsekler çürür

Maraş bir şehir ki, sevgisi başka
Varılmalı, kalesine Maraş’ta.
Gecikilip sonra denmesin, keşke
Görülmeli güzellikler Maraş’ta.

Membaıdır yazar, çizer, şairin

Ahırdağı nasıl heybetli durur
Heybetiyle her Maraşlıya gurur
Bağlarında nic’olmazı oldurur
Off’latır bağlarda yolu Maraş’ın

Arabayı derken arabiyy der

Köyümüzde bir kız sevdim
Köyüme dönecek yüzüm kalmadı.
Ona bakar iken korukken yedim
Bizim asmalarda üzüm kalmadı.

Ummazlardı eş dost benden o yaşda

Karadeniz bir başkadır baharda
Havası güzeldir devadır derde.

Ayder güzel yayla şirin mi şirin
Gittiğinizde kaplıcaya mutlaka girin.

Ankara Hüseyin Gazide ikamet eden Mutasavvıf Galip Hasan Kuşçuoğlu efendiye

Allah darda komaz sebep halk’eder
Yetişir imdâda Galip efendim.
Allah diyenleri boğamaz keder
Yetişir imdâda Galip efendim.

Seherde öten kuşlarla
Meşrebim aynı herhalde.
Aklıma geldikçe bu duygu
Daha yakınlaşıyorum onlarla.
Ne güzel ötüşüyorlar hem de ahenkle
Ne yanık gönülleri var

Göz görünce gönül düşer sevilir,
Ben de seni öyle sevdim nazlı yâr.
Çirkin olmaz cânan, güzel görülür,
Ben de seni öyle sevdim nazlı yâr.

Benim selvi boylu, ürkek maralım

Aşktan söz edilse aklıma gelen
Sevgilim denince gönlüme dolan
Hayâlini görsem huzurum olan
Gönlümün ilacı, o sensin işte.

Gözlerin gülerdi ağlasan bile