[Diclenin Sesi Olan Sesedir]
Yazın dibinde bir gün
bedeninde yarım yaşamak kükreyişler
kavgalar getirmişti bir adam.. tarlasında talan
O bir yağmurdu, benimleydi
hâlihazırda görmedin mi sokak: saçım taralı
şemsiyesi bana alışıktı; sana konuk dalgınlıklarım vardı
sedir üstü uykulara gezginliğim.. aralığında dolanırdı kapıların...
yitik topaçta çocukça bir çareydin
Umut da, bir silahtı deyip
incir ağacında yaprak düşleri gibi;
omuzlardan düştüm de
kuruldum, ‘Silahlara Veda’yı okudum
zeytin dalında baş belasıyım geçeceğinde:
Beklemeyin
ortası yok bunun
bir yeryüzü yolculuğu bu:
içiniz kaldırmıyor anlaşılan
doldurun boşlukları izin verin yalvaçlara
Sen kendi işine baksan mustafa
bana karışmasan bana
yaşamasan;
içinde zaman, eskiyor mu senden önce
nedir, durmaksızın ekşir yüzüne
O kadınlardır ilkin
kulaklarıma çınlatılan öpücük
çokça bahşedilmiş tutsaklık öyküleri;
o kadınlardır
hani son yaratılıştan
Ateşi öyle bir öpüşün vardı ki
kanımın soğuğa vardığı yarda kaldı karanfil
yüreğinin ağzına mı verilirdi de korkardım yıldızlardan:
sanırdım pay edinecektik ürperişlerini
ne serçelerin duyardım ne senin şarkı söylediğini
____“Penbeden nerm idi Dâvûd’un elinde âhen”
_____________________________İzzet Molla
Büküldü demirin Davut,
zırhıma tüküreyim kurtaramadım ahdimi
kılıçtan geçirip susturamadım acıkan yanlarımızı;
Sevgili Mustafa, Delibalndiye ünlemiştin 'Ateşi öyle bir öpşün vardı ki / kanın soğuğa değdiği yerde koydun beni...' diye süregiden... Tesadüfen rastladım. Ani bir merak... Ve... Sensin... dilerim okursun, dilerim sesimin yankısı olursun... kalemin güçlüydü, daha da bilemişsin...