I.
Oyup asanı çıkardım.. kürek kemiğindendi acının
zor belâ yaşam oynaklarında irinleşti sanrılar
ilk kavgadan sıyırıp attım gövdemi
iki aynalı kapı aymazlığındaydı git-gel aynı yüze varan adım
Usta su,
kaldır aradan
kurutulmuş canımı
ayır yongadan ve sızıdan! ..
Geçilebilir misin bir başına
Bilmem.. arada durur mu kalbin
atılır da, bilmem hangi martı kanadına
çıkmak ister mi saplandığı düşten hovarda..
acısı sararmış
imbatlara koklatarak denizlerini
I
Dedi, ey
dedi, bitti aşk;
varsıl ya da yoksul
yalandır kör kütük ruhum! ..
[Karıma]
Bak
önce bir
damla düşer, parçalanır
ayrı kalır bir zaman biçimlenir
I
Ah Helen,
dün gece ne sen vardın
ne de bir sevda geçti soframızdan
.....................................................................Olsaydı bendeki gam Ferhad-ı mübtelâda
..............................................................................Bir âh ile verirdi bin Bî-sütûn’u bâda
.......................................................................................................................[Fuzuli]
I
Ferhat,
Kerem! ..
Gel ey, gel
can gibi saplan
ilik ilik işlen içime..
gel ey, göç eyle
göğün gerilsin etime
[Recep’indir]
Sen
adı gül kokanım
sana saldım gün görmemiş terimi;
yorulur durur mu bir gün kalbim gibi zaman
Kedigöz,
saçların mıydı sarı
mavide saklı mıydı sarı
duyumsadığımız yokluğa
kim vurmuştu kararsız gözlerimizi
Sevgili Mustafa, Delibalndiye ünlemiştin 'Ateşi öyle bir öpşün vardı ki / kanın soğuğa değdiği yerde koydun beni...' diye süregiden... Tesadüfen rastladım. Ani bir merak... Ve... Sensin... dilerim okursun, dilerim sesimin yankısı olursun... kalemin güçlüydü, daha da bilemişsin...