Yaprağın savaşı Eylül ile değil
İçini ısıtmayan güneş iledir
Sevgilim sen bahar güneşi gibi
Bir bahar müjdesi verircesine sesinden şiirler yarat mısralarıma
Düşür cemrelerini tenime
İçimin kumsalına aşkının meltemi dayansın
neden gözlerim bir gece vakti...
gözlerim,
ıslak bir kumsal gibi sessiz
neden kafasına kurşun yemiş gibi
ani bir acıyla son bulur geceler?
her bakışta aynı gam,
içimde keskin bir kış oluyor her akşam
evlerimi sular basmış oluyor gözyaşından
hiç tükenmemiş bir sevginin
hiç tükenmeyecek sancısına yazmış oluyorum
ama artık
öyle eski, öyle uzak, öyle yorulmuş oluyor ki her şey
selam olsun yıldızların buruk hüznüne
selam olsun güvercin sesleriyle doğan o sabahlara
ay karanlığında biter gonca güller
yıldızların hüznü eşliğinde
ey rahmet çiçekleri!
Ey çiçekleri kıskandıran ay parçası
Sığmazsın mısralarıma sen ve dahası
Bir menekşe olursun bir gündüzsefası
Dertler gönlüme derman olur sen olunca
Örtme güzelliğin ne diye esirgersin
Şimdilerde
Günün en yoğun ışıklarında
Gece mavisi düş matemlerindesin
En derin özleminle
Baktığım o gül yüzünde
Yok mudur açacak bir çiçeğin
dokunmuştur sakındığın yapraklarına
zamansızdır bazı sözler
gönül söyler, yürek söyler, göz söyler
yani ne uçar ne göçerdir aslında
bir aşkın yangını bazen
sönmez yangınların içinde
Gök beyaz, mavi deniz
Bünyesinde aşkın dalgasına meltemiz
Öyle ki gökler fışkırır dolular gibi
Boşanır üzerime damla damla özlemin
Ve buğulanır camlarım
Gözlerimin camlarında bir buğu seni anlatan
yürüdüm
kimseye bakmadım
bir bendim konuşan bir de bendim duyanım
oynuyordunuz
siz kuru ağaçların arkasında kuru dallarla oynuyordunuz
dökülmüştü yapraklarınız siz Eylül sanıyordunuz
Neden sel vurmuş bir tarla gibi yoksul bu ruhum?
Neden sert poyrazlar gibi üşüştü keder tenime?
Açmak sonbaharda gülcesine, bomboş bir çaba
Sevdik yine biçare, ister miydik ki acaba
Yaprak hışırtısı, seher kuşları, ince meltemler...
Saklandığın bu yetmez mi mısralar ardına diyecekler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!